![]() |
Berk’in
başka bir yerde verdiği
yanıtı daha da matrak
bulup paylaşmıştım; adam
zaten huysuzluğuyla meşhur, cevap vermemeyi seçebilirdi ama belli ki isteyerek veriyor
ve muhtemelen o cevabın dergide
nasıl çıktığını da merakla takip ediyor.
Herkesin
Nesin’i beğenmesi gerekmiyor elbette. Orhan Kemal mizah anlayışlarının
farklılığından söz eder, Çetin Altan eleştirir… Berk de bu çizgide düşünülebilir belki. Ama mesele
yalnızca estetik ya da üslup farkı değil. İlhan Berk ile Aziz Nesin
siyaseten de farklı
yörüngelerde duruyorlardı.
Nesin’in
hayatı boyunca kısa süreli de
olsa üye olduğu tek parti, Esat Adil’in
liderliğini yaptığı, 1946 seçimlerine
katılan Türkiye Sosyalist Partisi’ydi (TSP). Ve o partinin, o dönemde Türkiye Komünist Partisi (TKP) ile sert bir rekabeti vardı. İlhan
Berk ise Dikmen dergisi çevresinden gelen, TKP’li ya da açık bir TKP sempatizanıydı.
Nesin, pek çok söyleşisinde yazarlığının ve entelektüel kimliğinin TKP
çevrelerinde görmezden
gelinmesinden yakınır.
Dolayısıyla
Berk ile Nesin arasında, hatta Nesin ile bazı TKP sempatizanı yazarlar
arasında, yalnızca edebî değil, ideolojik bir mesafe ve itişme vardır. Bu mesafeyi
bugün dahi tek tek izleyebilmek mümkün.
Evet,
biraz spekülasyon yapıyorum
- arada yapıyorum,
hiç yapmıyor değilim.
Arz ederim.
![]() |


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder