Salı, Ekim 21, 2025

La rahate fiddünya

Eskiden lunaparklarda rastlardık onlara. Şimdi “nostaljik alan” diye ayrılmış steril köşelerde, anı fotoğrafı fonu olarak yeniden karşımıza çıkıyorlar: resimli fotoğraf panolarından söz ediyorum. Tabelacıların elinden çıkmış, taklit ölçüsünde ilkel, harcıalem, insicamsız ve değersiz ama bir o kadar da kendine özgü işlerdi bunlar. Ne resim sayılır ne sahne. Hem ciddi hem gülünç.

Ya önünde durarak poz verirdin ya da yukarıdaki fotoğrafta olduğu gibi özel olarak açılmış bir daireden başını sokarak resmi tamamlar,  resmin bedenine tutunurdun. Figürün sana ait olmazdı; sen ona ait olurdun. Herkesin kafa ölçüsü farklı olduğu için o daireler her gün biraz daha yamulur, genişlerdi. 

Ortaya çıkan fotoğraflar, niyet edilmemiş bir mizahın ürünüydü. Perspektif yanlış, oran bozuk, ifade garip. Ama tam da bu yüzden, bir tür fanteziye dönüşürdü. Lunaparkın dünyasında bu tuhaflık yadırganmazdı. Eğlenceyle utanç, komiklikle çaresizlik, aynı karede buluşurdu.

İşte bu fotoğraftaki çocuk da o garip uyumsuzluğun kahramanı. Kalemiti Ceyn panosunda, kovboy şapkasıyla, kamçısı ve tabancasıyla poz vermiş. Güneşten kızarmış al yanaklarıyla , bilyeyi andıran heyecansız gözleriyle ciddi bir yüz takınmış ama bakışında bir huzursuzluk var. Boyu yetmediği için parmak uçlarında yükselmiş olmalı, biraz da tedirgin duruyor. Belki de başı sıkışmış, çarnaçar panonun sahibinin gelmesini bekliyor - kim bilir.

Ne diyeyim… La rahate fiddünya - dünyada rahat yoktur mu desem, yoksa “sen çok yaşa Sezar” mı bilemedim.

1 yorum:

Aziz dedi ki...

Çocuk çok komikmiş mösyö

Related Posts with Thumbnails