![]() |
Evet, her yer yapay zekâ üretimleriyle dolu: yazılar, resimler, videolar… Peki hepsi faydalı mı? Hayır. Çorba gibi, “bulamaç” gibi. İngilizcede buna “AI slop” deniyor. Slop aslında domuz yemiymiş, artıklardan yapılan sulu mama. Bugünse yapay zekânın ürettiği hızlı ama niteliksiz içeriklerin adı oldu. Çok, ucuz, tatsız. İnterneti dolduruyor ama gerçek bir estetik ya da entelektüel haz bırakmıyor.
Walter Benjamin’in “auranın yitimi” vardır ya, hah işte ondan fazlası bu. Aura artık sadece kaybolmuyor; klonlanıyor, blenderdan geçirilip sulandırılıyor. Ortaya çıkan şey ise, birbirine benzeyen sonsuz imgeler.
Sosyolog Jodi Dean’in “komünikatif kapitalizm” dediği tam da bu: konuşma çok, içerik çok, üretim çok… ama anlam fast-food gibi. Hızla tüketiliyor, anlık doyum veriyor, geride kocaman bir boşluk bırakıyor.
Ben burada “ah vah” etmeyi anlamıyorum. Evet, tatsız, evet yavan, evet kalabalık. Çorba önümüzde. Yemek zorunda mıyız? Hayır. Kaşıklama kardeşim, hüpletme, tabağı silip süpürme. Tadına bak, seç, eleştir.
Sorun bence AI slop değil, tüketicinin seçememesi. Doğru soruyu bilmemesi, farkında olmaması. Yavaş okusunlar Mıstık abi. Seçsinler. Kurcalasınlar. Kendi damak tadını yaratsınlar.
Çünkü o çorbanın içinde bile özgün bir tat var. Mesele, onu arayacak sabrı ve ayırt ediciliği gösterebilmek. Sonuçta, sorun çorbanın tatsızlığı değil; bizim damak körlüğümüz. Tadını bulmak da, kaşığı bırakmak da bizim elimizde. Nerdesin Mıstık abi?
![]() |


2 yorum:
AI la ütetilen ıvır zıvıra Brainrot da deniliyor ki manidar.
Merhabalar.
Yapay zekaya hiç ilgi duymadım. Duymak da istemiyorum. "Yapay zeka bir araçtır ve ancak doğru sorularla bir işe yarar!.." Ne kadar güzel tarif etmişsiniz.
Selam ve saygılarımla.
Yorum Gönder