![]() |
Satılanların bir kısmına sahip olduğum ya da bana gösterilenleri incelediğim için ben bu iddiaya pek katılamıyorum, bu türden sahtelikleri ölçebilmenin çeşitli yolları var, ilk görünen üslup elbette ama kağıdın yaşına dahi bakmak gerekiyor.
Akbaba dergisi bana hep eski gelir, otuzlu yıllarda ilginç ve yeni olabileceğini kabul ediyorum ama o tarz, kırk yıl tekrarlanınca sadece eski değil demode olur. 1952 yılında Atmaca isimli bir mizah dergisi çıkmış, ismini Akbaba'dan ilham almış ama formatı bile birebir taklit etmiş....
Bir de bu resmi kimin sattığı önemli... Merhumun ailesi satıyorsa, terekesinden çıktıysa bütün yorumlar boşa çıkıyor çünkü... Oğuz Aral orijinallerini herhangi biri satmıyor...
Yukarıdaki orijinal, Aral'ın çizgisi gibi duruyor diyemem ama ömrünün son on yılında böyle kalın ve eskiz havasında çiziyordu. Çizilen kağıt en az otuz yıl öncesinden kalma gibi rutubetli ve eprimiş...
![]() |
O tarihte bile eskimiş bir tarz Akbaba... Eskiyi taklit ederek olsa olsa günü kurtarabilir insan... Akbaba, tabii ki Fransız mizah dergilerini taklit ediyor ama o dergiler bile ellili yıllarda "defnediliyorlar".
Atmaca eskiyen bir tarzı kopyalayarak nereye varabileceğini düşünmüş acaba...Sonra tutmadı-kapandı...Ne olabilirdi, nasıl devam edebilirdi ki?


2 yorum:
Akbaba buram buram taklit kokuyor sahiden. 😏
Aile mi satıyor?
Yorum Gönder