Pazartesi, Kasım 29, 2021

Yaban'ın erotizmi (2)

Erotizmin bizde "yabancı" makyajıyla yaşayabildiğini ve ancak, "gavur" göründüğünde meşruiyet kazandığını yazmış, buna karşın yerli ve milli olursa, tepki çektiğini, sansürün şiddetlendiğini ima etmiştim diyelim. 

Konuştuğum bir arkadaşım, hafifçe kaşını kaldırarak, "Ay  Büyürken Uyuyamam" hatırlatması yapmıştı, edebiyattan, Necati Cumalı'nın ünlü hikaye kitabından söz etmişti. Özetle, al işte sana yerli erotizm falan filan demeye getiriyordu... 

Yanlış anlaşılmışım yerli erotizm yok demedim, erotizmimiz yerli gözükmemek için cebelleşiyor dedim.

Necati Cumalı, Ege taşrasında gezinen arzu taşkınlığını, libido patlamalarını anlatmıştı o kitapta... Ve edebiyat tarihçilerine bakarsak, o kitap, erotizm edebiyatımızın en özgün eserlerinden biriydi.

Erotizm nedir ve ne değildir, tartışmasına hiç girmeden şunun altını çizeyim, his olabilir, alınıp satılır bir şeye dönüşmüş olabilir, edebiyat olabilir ama erotizm esasen metropollerde yaşar ve dolaşımdaki varlığını okur yazarlara borçludur.

Yani köy erotizmini, taşradaki arzu patlamalarını anlatan, okuyan ve yaygınlaştıranlar metropoldeki okur yazarlar ve eğitimli insanlardır. Hatta genel olarak ne o köyü, ne de taşrayı bilenlerdir. Bildikleri köy ve taşra, filmlerden, kitaplardan filan çıkar hatta. Köy edebiyatını oryantalizmin uzantısı olarak görenler, oradan ilhamla eleştirenler, bütünüyle haksız değildir demek istiyorum. 

Demem o ki, erotizm nasıl yabancı olarak görüldüğünde ferah ferah yaşıyorsa, şehirde olmayınca da o rahatlıkta yaşıyor... Edebiyat, edeb dışını anlatırken yaban'lardan gavurlardan, kültürsüzlerden, şehirli olmayanlardan ve köylülerden faydalanıyor... Başta ilgisiz gibi görünen bir başka örnek vereyim, üfürükçü Hoca klişesi vardır, o da bütünüyle yabancı ve erotizme hizmet edici biçimde edeb dışı istiflenir. 

Orhan Kemal'den gazete haberlerine, mizah öykülerine, mahkeme kayıtlarına varıncaya kadar tekrar tekrar anlatılan üfürükçü hocaların marifetleri bilinçaltımızın alelacayip serüvenlerindendir. 

Ve din adamları da seküler dünyanın yabancılarıdır ve tıpkı köylüler gibi erotizmin aktörleri olarak kullanılırlar. 

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Attila İlhan'ın Fena Halde Leman'ı da benzer bir örnek. Ağır erotizm ve cinsellik. Ama mekan hemen Fransa'ya dönüyor. Türkiye'den karakterler orada baştan çıkıyor.

Levent Cantek dedi ki...

Yaşayın...iyi örnek

Related Posts with Thumbnails