Cumartesi, Eylül 07, 2024

Sururi'den Ayrıntılar

Ellili yıllarda Hürriyet'te yayımlanan Sururi karikatürlerinden oluşan bir seçki geçti elime... Karikatüre meraklı biri o tarihlerde gazetede çıkan karikatürleri kesip dosyalamış... Sururi, defaatle yazmışımdır, sevdiğim bir çizer, dilimizde çıkan hemen her işini sanıyorum görmüş, okumuşumdur... Fotorealistik çizgileri, o yıllar için yeni, dinamik ve Amerikanvaridir... Amerika'ya göç etmesi, orada iş bulması tesadüf değil o bakımdan. Karikatür çizgisiyse, Cemal Nadir etkisindedir, onu modellediği, espri olarak izlediği hemen anlaşılır. 

Laf uzamasın, seçkideki karikatürlerin arkaplan ayrıntılarına yoğunlaştım, tıpkı Cemal Nadir gibi espriyle ilgisi olmayan, ayrıca komik duran ya da bugünden bakıldığında o günlerin gündelik yaşamını resmeden teferruatlar aradım. Birkaçını paylaşacağım. 

İlki, kahvede laflayan iki vatandaşın yanında duran çay bardağına ait bir ayrıntı. Şeker kıtlığı olduğu için, ayrı bir "şekerlikte" gelmiş kesme şeker, değerli ve az bulunuyor çünkü... Sonradan bu sunum kayboluyor, şeker çay tabağının yanında gelir oluyor...

Ankara'da Ulus'ta büyüdüğüm için Hacıbayram'da, Sobacılar sokakta iş bekleyen hamallarla ilgili epey hatıram var, ağır yükleri taşıma pratikleri oldum olası ilgimi çeker. Bu ağırlığı nasıl kaldıracak, nasıl taşıyacak dersiniz, alışkanlıkla pat yükleniverirler. Sururi, yukarıdaki karikatürde konuşan adamların yanına espriyle ilgisi olmayan iki hamal katmış, kemerlerini öyle bir kullanmışlar ki, taşıdıkları buzdolabıyla kol kola, omuz omuza yürür gibiler... Şehre yeni geldikleri, taşralı oldukları kıyafetlerinden ve bıyıklarından kolayca anlaşılıyor. 

Üçüncüsü, bir karakol manzarası, komikleştirmek için abartılmış (kırık sandalye bacağı ve yere atılmış polis romanı gibi) ayrıntılara sahip. Benim ilgimi, kabzasına bağlı iple masadaki çiviye asılan tabanca çekti...Komik göründüğünün farkındayım ama farklı yerlerde gördüğüm için biliyorum, polisler o yıllarda silahlarını (kılıfıyla birlikte) benzer biçimde masalarına ya da duvara asıyorlar.

Gündelik yaşam rutinleri, eşya kullanım biçimleri, sokak alışkanlıklarını araştırırken filmler ve fotoğraflar dışında pek görsel kaynak yok... Bizim çizgicilerimiz dökümanter değiller, tek etkiye odaklanarak üretir, espri dışındaki her şeyi fazlalık olarak görürler. Biraz kazımak, zorlamak gerekiyor ama küçük büyük ayrıntılar yine de bulunabiliyor.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails