Çarşamba, Haziran 28, 2017

Taşra Tektüklüğünde


Taşra seyrekliği, taşralı merakı, yılgınlığı… Ne zaman taşrada vakit geçirmek durumunda kalsam, rahatsızlıkla söylemiyorum bunları, ilginç şeylerle karşılaşıyorum. Büyük şehirlerde göremeyeceğiniz şeyler de oluyor bunlar. Caddede, sokakta, bir yerde beklerken birileri size selam veriyor. Dursanız konuşacaklar, sorsanız cevaplayacaklar. Yakın zamanlarda en çok ilgimi çeken şey, insanların sizin yabancı olduğunuzu fark etmeleri… Bazen yabancı olmanızı diliyorlar sanki… Arabaların içine ısrarla bakıyorlar örneğin… Arsızca bir niyetle yapmıyorlar bunu.

Şehirli orta sınıflar bu kadar bakılmaya alışkın değillerdir. Daha çok onlar bakarlar etrafa, seyrederler, çıkarımda bulunur, aralarında konuşurlar. Yaşadıkları şehirle, aklından geçen medenilik ölçütleriyle, beklentileriyle kıyaslarlar. Oysa burada karşılarına çıkan şey fark edilmeleridir. Yabancı olduğunu hissettirecek ölçüde bakılırlar. Taşra tek tüklüğünde onca seyreklik içinde bir seyir nesnesine dönüşürler. Taşralılar şehre yeni gelen birini hemen fark ediyorlar. Medya, popüler kültür ve metropol hikayeleri taşraya dokunmuyor. Ebedi ve romantik iddialara karşın taşranın piyasa değeri yok. Taşralının şehirli yabancıya ısrarla bakmasında öfke var, husumet var, yalnızlık ve dışlanma korkusu var. Işığın arkasında kalma tedirginliği var. 

Foto: Cahilus

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails