Yeşilçam'ı yazarken zor dönemler geçirdim, babam hastalandı, kanserden vefat etti, annem covid oldu, ondan bana bulaştı... bir daha "asla" demem gereken tatsızlıklar yaşadım, bir his olarak affetmeyeceğim şeylerle karşılaştım... Eskilerin ağzıyla kan, ter, ıstırap ve gözyaşı dolu günler geçti. Teşekkür edeceğim insanlar da var elbette ama onlar zaten yanımda yamacımdalar ve çok değiller... İstediğim an konuşuyorum onlarla.
Yeşilçam'ı daha yazmadan şey demiştim, "bu benim yazdığım en iyi iş olacak", bu hissi halen taşıyorum. Genel olarak yaptığı işlerin tadını çıkarabilen, kutlamasını yapabilen, "oh be" diyebilen biri olamadım. Hep sonraki maçlara geçerim.
Yine öyle olacak...
Bakalım, derler ya.. Geçtiğimiz pazartesi iki film hikayem Los Angeles'tan okeylendi, bindim bir alamete gidiyorum.
3 yorum:
Tebrikler. Bir senarist olarak keyifle izledim.Yolunuz açık olsun.
Tebrikler.Bir senarist olarak keyifle izledim.Yolunuz açık olsun.
Çok mutlu oldum, kutluyorum.
İletişim'deyken Türk Edebiyatına bir çok yazar kazandırdınız.
Şimdi de yurt dışı için yol açıyorsunuz.
Bol şans.
Ağa bir iz düşmüş peşinden gitmek gerekir...
FMY
Yorum Gönder