Salı, Şubat 06, 2024

Umut

 

Akademisyenliğim sırada hep şu sorunun cevabını aradım, "insanlar nasıl katlanıyorlar?". Yaşadığımız hayat, dünyayla kurduğumuz ilişkiler, maddi sıkıntılar, tecrübeler şu bu.. her biri bizi korkutuyor ve pasifleştiriyordu... Ya da pasifleşmemiz ve korkmamız gerekirdi, normal olan buydu. Oysa bir biçimde hayata devam ediyorduk. Ne oluyordu da, nasıl oluyordu da devam edebiliyorduk?

Malum, her şeyin daha iyi olacağına veya düzeleceğine dair bir iyimserliğimiz, daha doğru bir ifadeyle temennimiz ve umudumuz vardır, hayal kurarız. Tabii ki kapitalizm, gel zaman git zaman diyelim, o hayali bize bir hikaye ve örüntü olarak satmaya başlar. Yani başlangıçta iyileşmeyle ilgili umudumuz, mevcut gerçekliğimizden kaçmamızla sonuçlanır. İktidarın gözleriyle-sözleriyle yaşar oluruz. Gerçekliğin maddi koşullarına değmeyen-dokunamayan, irade gösteremeyen hikayelerle yetiniriz. Mevcut durumu da mümkün olanı da unutturan bir şeyden söz ediyorum.

Popüler kültür, mevcut olanda var olan, gerçekleşmesi mümkün olan bir şeye evrilmelidir ki bu bir mücadele eksenidir. Genel olarak mevcut durumu yadırgatan, bir imkan olarak daha iyiye ve doğruya yönelik umut gösteren hikayeler kurulması gerekir. 

Uzun zaman sözlü kültürde, özellikle fıkra ve deyişlerde, otoriteyi ve baskıyı deşifre eden, maddi ilişkileri görünürleştiren ve dayanma gücünü artıran "çıkışlar" aradım. Çünkü yadırgatmanın ve umut etmenin bir tarihi olduğuna inanırım. Yoktan var olamazlardı. Hayatı dönüştüren siyasi eylemlerdir ama onların hazırlayıcıları-besleyen kaynakları vardır. Onları bulmak, hatırlatmak, yenilemek siyasi mücadelenin bir parçası olmalıydı. 

3 yorum:

Metin Miskingil dedi ki...

Bugün iyileşme varsa bile endüstriyel iyileşme var. Kimse kimseye iyi gelmiyor, hiçbir şey iyileştirmiyor, derman olmuyor. Her şey iyileştirme için satılıyor, alınan hiçbir şey iyileştirmiyor, çünkü iyileşme sürecinde daha, daha iyisi çıkıyor satılan şeyin.

sevgili günlük dedi ki...

Yazı yarım kalmış gibi?

Olduğu Gibi dedi ki...

Bir çıkış varsa, içimizde olabilir mi acaba ? Birinin birine iyi gelmesi gerekir mi ya da ? Kendimize ''iyi gelmenin'' yollarını arasak belki birine iyi geliriz diye düşünüyorum :)

Related Posts with Thumbnails