Bir Başka Brooklyn, iştahla başladım ama beni kesmedi, temposuz mu desem meselesiz mi, yavan bir klişe geldi bana.
Kuşlar da Gitti, Yaşar Kemal'in uzun öyküsü, epik dili ve dönem atmosferi, kurduğu aura güzel, hikayesi için değil dili ve söyleyişi için okunuyor. Kuşçu hikayesi olduğu için ayrıca hevesle okudum.
Hoşbeş, Berger denemeleri, sakin ve hoş bir temposu var, manzara seyreder gibi kayıp gidiyor. Berger, bence en çok, önemli bir şey söyleyeceğim enerjisi göstermediğinde güzel yazıyor.
Portnoy'un Feryadı için Roth'un en iyi romanı diyenler epeyce çok, tipik ve onu temsil eden bir örnek olarak gösterilebilir ama eğlenceli ve derinlikli olanı olmayabilir. Roman, Yahudi edebiyatının "ebeveyn zehirlenmesi", kuşak çatışması, cinselliğin keşfi gibi çok uğraştığı meselelerle cebelleşiyor. Güzel kısımlar var, iç burkan ve güldüren şeyler. Saplantının kökenini gösteriyor. Roth'un iç dökme seanslarından biri daha diyelim.
Tears of an Afghan Warlord, "comics journalism" örneği, iyi örneklerinden biri diyemem ama kendini okutuyor.
Fahişe Çika, merak ettiğim kitaplardan biriydi. Mübadele sırasında Karadeniz'den İstanbul'a göçmek zorunda kalmış bir Rum fahişenin Eftelya'nın hayat hikayesi. Neşeli, hayat dolu bir dili var. Korovinis, onunla yaptığı söyleşiyi aktarmış.
Kadınların Nesi Var? güzel ve komik bir feminist tarih okuması. Güzel karikatürleştirmiş, akıllıca ayrımlar yapmış.
Babam ve Ben, itiraf etmeliyim ki, bilmediğim bir yazarın Modiano'nun novellası, Sempe resimlemiş. Doğal olarak kitabı Sempe çizgileri olduğu için aldım ama doğrusu Sempe olmasa da olabilirmiş. İnsanın aklında kalan bir tadı var hikayenin. İlham verici.
Pis Hikaye, Yaşar Kemal'in ilk hikayesi (imiş, bilmiyordum). Epik dilini, kurduğu Çukurova evrenini daha o zamandan görüyorsunuz. Köy yerinin karanlığını, sıkışmışlığını, habaset ve ahlakını fazlasıyla kuracağını, çok uğraşacağını-deşeceğini anlıyorsunuz bu novelladan. Ortada yine meydan okuyucu bir kadın var. Üç Kemal'in en az "erkek" olanı Yaşar Kemal.
Seçme Şiirler, Salah Birsel'in seçme şiirlerinden derlenmiş eski bir kitabı, incecik, Adam Yayınlarından kalma, Birsel'i iyi anlattığını düşünüyorum. Başarılı bir seçme. İronisi, kibri, lafazanlığı, yeniye olan ilgisi, şiirle ilgili iddiası vs...
Exquisite Corpse, Bagieu'nun sevimli bir tutku hikayesi. Çizgiler eşsiz değil, ben seviyorum o ayrı, asıl numara, akışkanlıkta, popüler bir hararetle, karakter kurmasında.
Elleri Var Özgürlüğün, özel bir baskıyla, kitabın ilk yayınının ellinci yılı nedeniyle çıkmış. Bu kitapla, Oktay Rıfat, Garip ve İkinci Yeni'den sonra başka bir evreye geçer. Bir şey deniyor, bir iddia koyuyor, şiir tarihi açısından ilginç bir iş. Agamemnon kısmını çok sevmem ama her defasında ne yapmak istemiş merakıyla dallarım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder