İlk gençlik yıllarımda hafif delilik içeren bir tutkuyla
ne zaman “Teksas Tommiks” dense çizgi roman diye düzeltir bunu yapmazsam
kendimi kötü hissederdim. Çizgi roman sadece bu değil demek istiyordum. Oysa
çizgi roman ben bunu söylediğim yıllarda, ne desem nafile, çocuklar için
üretilen, iyilerle kötülerin savaştığı, kahramanın zaferiyle sonuçlanan serüven
tahkiyeleriydi. Bütünüyle çocuksuydular. Çocuklar büyüyor ve onları okumayı
bırakıyordu. Türkiye’de mizah dergileri geniş bir ilgi gördüğü ve ticari başarı
kazandığı için pek çok okur, Teksas Tommiks’ten sonra onlara geçiyor ya da ilk
onları okuyarak çizgili hikayelerle tanışıyordu. Popüler kültür değiştikçe,
eğlence seçenekleri çoğalarak çeşitlendikçe, çizgi romanlar özel ve rekabet
edilemez bir eğlence biçimi olmaktan çıktılar. Televizyona, bilgisayar
oyunlarına ve internete çeşitli biçimlerde yenildiler.
Çizgi romanın konuşulur olmaya ihtiyacı var. Eskisi kadar
popüler olmadığı için gündelik dilin ve hayatın içinde kendine yer bulamıyor.
Entelektüel ve sanatsal bir itibarla kendini varetmek, bu yolda hikayelerini
değiştirmek zorunda. Grafik roman bunu yapıyor. Edebiyat çevrelerinde, sanat
dergilerinde, kitap dünyasında geçmişiyle kıyaslanmayacak biçimde “değer”
görmesi, çizgi romanı aşan ve eskiten bir dil tutturduğu için grafik romanın
başarısı. Hoş, grafik roman diye bir “biçim” olmadığını iddia eden epeyce “yaşlı”
ve muhafazakar görüş var. Garip bir biçimde, geleneksel çizgi roman yayıncı ve
üreticileri, hatta koleksiyoncuları, bu değişimi ve ortaya çıkan yeni okuru
anlamlandıramıyor, doğru tepkiler veremiyorlar. O sebeple, dünyanın her
kültüründe grafik romanlar kendilerine yeni yayıncılar buluyor. Daha önce hiç çizgi
roman yayınlamamış yayınevleri neden
türe ilgi gösteriyor diye sormak veya Man Booker Jürisi grafik roman derken
neyi anlıyor düşünmek belki de daha doğru.
Bu köşede yazdıklarımı izleyenler biliyor, grafik romanın
ne olduğunu sıklıkla yinelemeye çalışıyorum. Sadece bizde değil, Amerika’da ve
hatta Fransa’da bile bir kavram karmaşası olabiliyor. Bir grafik romanla bir
çizgi romanın arasındaki fark ayırd edilemiyor, Tenten’le Persepolis aynı
şey sanılabiliyor. Oysa daha ilk baştan tefrik etmek mümkün. Grafik roman, “çocuklar
için üretilmez, çocuksu değildir” dediğimde çizgi roman okurlarının artık
çocuklar olmadığı söyleniyor cevap olarak. Bu noktada ikinci kıstas devreye
giriyor. Grafik romanlar, yenilmez bir kahramanın serüvenlerini içermez, Batman’in ayrıksı bir serüven yaşaması,
bu sebeple onu grafik roman yapmaz, o, her şeyi başaran bir
kahramandır, biz esasen onu muktedirliğini izleriz. Başka bir örnek, bizde de
çok sevilir, Ken Parker’in
edebi ve entelektüel göndermeleri onu nitelikli bir hikaye yapabilir ama
sonuçta o da bir seridir ve bir kahramanın serüvenleriyle kendini var eder. Orada ayrıksı ve marjinal duran esasen yan
hikâyedir, ya bir yan karakter ya da kahramanın dahil olduğu, ikincil kaldığı
mesele ilginçtir. Grafik roman, bir seriyal-bir tefrika değildir, endüstriyel
kodları, muktedir bir kahramanı ve klişe bir düalizmi yoktur. Yaşlanabilen,
ölebilen karakterleri olur grafik romanların. Grafik romanlar, üreticilerinin
kişisel-kendine özgü tınılarını taşırlar. Bu onları endüstriyel, çok yazarlı,
çok çizerli çizgi romanlardan ayırır. Ama bu ayrım, grafik romanla başlamış
değildir. Örneğin underground çizgi roman ekolü, “kahramandan” çok
üreticilerinin konuşulduğu bir sürecin sonucudur. Günümüz piyasası, kimi yazar
ve çizerleri, ticari olarak “kahramandan” daha fazla önemsiyor ve o yönde
pazarlıyor olabilir, o yazar ve çizerler de başka türlü denemeler yapıyor
olabilir. Çizgi roman tarihi, hikayesi ve çizgileri günümüze kadar yaşayabilen
farklı okumalara imkan tanıyan sayısız eserle doludur. Bu eserlerin kimileri,
cesaretleri ve zamanlarını aşan öncü özellikleri nedeniyle grafik romanlara
kaynaklık etmiş olabilirler. Ama bu onları da grafik roman yapmaz. Yine
karıştırıldığı için belirteyim, korku ve fantastik türündeki çizgi romanlar,
sonu ölümle biten, dehşet içeren ve çocuklara yönelik olmayan tahkiyelerdir.
Kahramanın zaferinden çok, etme-bulma gibi bir natüralizmle, sürpriz bir sonla
nihayetlenirler. Sırf çocuklara yönelik olmadıkları veya kahramanın zaferiyle
sonuçlanmadıkları için grafik roman sayılamazlar. Orada bir tersine işleyiş
vardır, insanlar değil, yaratıklar veya kötüler kazanırlar. Ticari olarak
kullanılan türe özgü klişelerle ilerler ve yinelenirler. Bizden örnekler verelim, yerli üretimlerimiz,
cinsellik ve argoyla ilişkileri nedeniyle oldum olası çocuklara yönelik
olmadılar. Çocuksu olmakla çocuklara yönelik olmak birbirinden farklıdır. Bizim
üretimlerimiz ne dersek diyelim enikonu çocuksuydu, edebi nitelikleri, entelektüel
kaygıları, daha önemlisi böylesi dertleri yoktu. Grafik romanla ilgili bir
başlangıç noktamız varsa eğer, ki var, değişim, seksenli yılların ikinci
yarısından itibaren oluştu, İlban Ertem Küçük Adam’ı, Engin
Ergönültaş Zalim
Şevki’yi ya da Nuri Kurtcebe Gaddar Davut’u çizmeyi bıraktıklarında başladı.
Grafik romanı, çizgi romandan ayıran en önemli unsur
hikayesidir. Bu hikayenin ticari kod dışına çıkıp çıkmadığı çok daha önemlidir.
Yoksa, tek tek sayalım, başlayıp biten bir öykü olması, yazarı çizeri o kitabı kendi imkânlarıyla
yayınlıyor olması, küçük bir yayınevinin çıkarıyor olması bir çizgi romanı
grafik roman yapmaz. Biçimsel özellikleri, renk kullanımı,
alışılageldik çizgi roman sunumunun dışına çıkılması grafik roman için bir ön
şart değildir. Baskı kalitesi yüksek ve özel olarak hazırlanmış bir albümün
hikayesi de pekala klişe olabilir. Çoksatar kitap olmak, bir mantığı
gerektirir, içeriği ta baştan belirler, satar ya da satmaz o ayrı bir şeydir.
Grafik romanlar bu bakımdan bir tepkidir ve zaten o refleks, edebi bir dilin ve
insani bir meselenin taşıyıcısı olmayı gerektirir.
Sabit Fikir, Eylül 2018.
3 yorum:
Türün yaygınlaşması ve tanınabilirliğinin artırılması, çizgi romanla karıştırılmamasını kolaylaştıracaktır. Ben bu tarzda yazılmış, çizilmiş konuları çok severek okurum. Görsel hafıza anlaşılabilirlikte daha etkili bir yöntem.
merhaba aranızda çok yeniyim beni takipçim olarak destekler misiniz eğer sayfamı beğenirseniz....herkese kucak dolusu sevgiler...
https://duvartakvimi.blogspot.com
Grafik roman veya çizgi roman çizgileri, desenleri, renkleri ve hikayeleri beni cezbetmeye devam etmektedir. Disney, Asterix, Looney Tunes, Warner Bros'un karakteriyle başlayan süreç şimdi daha da çeşitlendi. İlgimi çeken, çizmek istediğim tür hep çizgi roman oldu arada bloğumda çizgi romanları yorumluyorum ve en çok ilgiyi çizgi roman yorumlarım çekiyor. Sizi bu konu hakkında yazdığınız için tebrik ediyorum.
https://forestofnoreturn.blogspot.com
Yorum Gönder