Yirmi yıl önce filan gitgide gözüme batmaya başlamıştı. Çizgi romanı farklı biçimlerde yazılıyordu. Hâlâ da öyle ya, herkes kafasına göre takılıyordu.Bitişik yazan da (çizgiroman) vardı, araya tire katarak (çizgi-roman) yazan da... Soruyordum, insanların yazma tercihini anlamaya çalışıyordum. Çoğu romantikti, gözüne hoş geliyordu, canı öyle çekiyordu filan.
Kütüphanemi taşırken buldum, 2002 yılında Dil Kurumu ile yazışmışım. Gerisi de olmalı bu yazışmaların ama henüz bulamadım.
İki şeyi öğrenmek istemiştim, ben çocukken çizgi roman değil, resimli roman denirdi. Çizgi roman ilk kez ne zaman girdi sözlüğümüze diye merak ediyordum. Dil ve sözcük tercihleri bir mücadele alanı olarak görüldüğü için her sözcük, dil kurumunun sözlüklerine girmez. Girmesin istenir, görmezden gelinir. Hele sevilmeyen biri o sözcüğü kullanıyorsa inadına girmeyebilir hatta.
Çizgi roman, belgeden de göreceksiniz, ilk kez 1998'de girmiş sözlüğe. Geç bir tarih. O yıl, sözlüğü genişletmişlerdi, 75 bin kelimeye çıkmıştı filan... Muhtemelen o genişlemeyle girmiş.
Öncesinde yok mu? Aslında var, örneğin 1978 tarihli bir derlemede görmüş, not almışım. Sözlükte resimli roman olarak geçiyor, örneğin 1988 tarihli sözlükte "konusu bir dizi resimle anlatılan roman veya hikaye" denmiş.
İkincisi, nasıl yazılmalı hakkında fikri neydi dil kurumunun bilmek istiyordum.
O zamanlar benim fikrim şuydu, çizgi roman bitişik yazılamaz, çünkü bir sıfat tamlamasıdır, "hanımeli" değildir. Araya tire konamaz, bizde böyle bir kullanım yoktur. Başka dillerden, daha çok İngilizceden geçmiştir. O denli katı değilim artık ama fikirlerim de pek değişmedi. Şunu biliyorum, dil, dinamik bir süreci içeriyor. Değişiyor, genişliyor, kuralları esniyor vs.
Neyse bu da uzun hikaye.. Yazışmaların devamını bulursam paylaşacağım.
1 yorum:
herkese merhaba ben aranızda çok yeniyim
sayfamı ziyaret edip takipçim olarak bana
destek olursanız çok mutlu olurum...
https:duvartakvimi.blogspot.com
Yorum Gönder