Nedenler, özlemler, bir türlü akıldan çıkmayan eski
günler, Alaçatı’nın sesi, hayat duvarı… Asfalt ateşi, ev çölü, yeryüzünün
şimdiki hali… Yıllar sonra doğup büyüdüğü yere dönen Fikret’in yalpalayışları,
eksik aşkları, üzgün ve bulanık, havaya karışan kırıklıkları. Pencerelerde
çiçekler.
Deniz Gülümsüyordu Uzaktan, erken gitmenin ve geç kalmanın, bir türlü
yakalayamamanın romanı.
Serhan Ergin, ustalıkla deniz kenarlarını anlatıyor. Usul usul çöreklenen
yavaşlığı, yarım kalmışlığı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder