Pazar, Kasım 02, 2025

Mutsuzluk enerjisi (3)

İki gündür aynı cümleye dönüp duruyoruz: “Yetenek, insanı bir yerden koparır — ama belki de koparan şey yetenek değil, mutsuzluktur.” Bu fikir bize üç ayrı tartışma yönü belirliyor: Birincisi, insan neden bulunduğu yerden ayrılmak ister? İkincisi, “yetenek”, bireyin kaçışına estetik bir kılıf mı sağlar? Üçüncüsü, mutsuzluk bir başarısızlık değil de bir içsel uyarı olabilir mi?

İnsan, çalıştığı kurumdan, yaşadığı şehirden, dahil olduğu çevreden ayrılmak isteyebilir ama bu çoğu kez bahanedir. Gerçekte o, içsel bir tıkanmadan (benliğini, aidiyetini ya da değer hissini yitirmekten) uzaklaşmaya çalışıyordur. Bu kaçış, özgürlük arayışı değil, kendini kaybetmeme çabasıdır. Dolayısıyla kahramanca bir eylem değil, bir özsavunma refleksidir. Gidilen yer, ulaşılacak yeni bir hayat değil; genellikle kurtarılacak eski bir benliktir.
İnsanlar yaşadıkları toplumla çatıştıklarında, bu kopuşu anlaşılır kılacak bir dile ihtiyaç duyarlar. Sanat ve “yetenek”, bu kopuşun meşruiyet zemini hâline gelir. İçsel bir arızayı toplumsal olarak kabul edilebilir bir biçime dönüştürür, bireyin kaçışına estetik bir maske sağlar. Toplumlar yeteneği takdir eder ama huzursuzluğu sevmezler. Sanatını icra eden birisi, bıkkınlık gösteren veya gitmek isteyen birinden çok daha kolay kabullenilir. Böylece yetenek bir çeviri aygıtı gibi çalışır: kişisel kriz, estetik dile çevrilir ve kaçış, “yaratıcı birey” mitine dönüşür.

Yanlış anlaşılmasın; bu estetik maske bütünüyle sahte değildir. Çünkü her estetik eylemde kendini yeniden kurma çabası vardır. Kaçışı haklı göstermekle kalmaz, yeni bir kimliğin inşasına da izin verir. Yetenek bu yüzden hem sığınak hem yeniden yazma aracıdır. Sonuçta insanı özgürleştiren değil, özgürlüğünü hikâyeleştirmesine imkân veren bir şeydir.

Yaşadığımız dünya, istenmeyen bir ruh hali olarak her türlü mutsuzluğu bastırıyor; mutsuzluğu bireyselleştirip bir başarısızlık biçimine dönüştürüyor. Oysa mutsuzluk, insanı dönüştüren ve dürüstleştiren bir şey olabilir. Mutsuzluğun bir farkındalık yarattığı, muhalif bir ruh hali olduğu aşikâr.

Belki de insanı yerinden koparan şey yetenek değil, o yeteneği doğuran huzursuzluktur. Mutsuzluk, yerleşik olanın içindeki çatlağı fark ettirir; yetenek ise o çatlağı biçime dönüştürür. Bu yüzden yaratmak, kaçmak değildir, yerinden oynayan benliği yeni bir anlamda sabitleme girişimidir. Yetenek, insanın kendine dönme biçimidir; mutsuzluk ise o dönüşün dürüst bahanesi.

3 yorum:

drifter dedi ki...


Merhaba,
mutsuzluk enerjisi serisini okurken muhtemelen diğer okuyanlar gibi ben de Cahit Sıtkı’nın bulantısı üzerinden kendi bulantılarımı, istifalarımı, kopuşlarımı, terkedişlerimi değerlendirdim.
John Berryman’ın Dream Songs no 14 şiirini okuyalım isterim.
Cahit Sıtkı’nın soyadı, alıntıda geçen yetenek sözcüğü (ben olsam ‘yeti’ derdim), çevresindekilerin ona asalak gibi görünmesi gibi gibi şeyler bana direkt çağrışım yaptırdı.

No.14
Life, friends, is boring. We must not say so.
After all, the sky flashes, the great sea yearns,
we ourselves flash and yearn,
and moreover my mother told me as a boy
(repeatedly) 'Ever to confess you're bored
means you have no
Inner Resources.'
I conclude now I have no
inner resources,
because I am heavy bored.
Peoples bore me,
literature bores me, especially great literature,
Henry bores me, with his plights & gripes
as bad as achilles,
Who loves people and valiant art,
which bores me.
And the tranquil hills, and gin, look like a drag
and somehow a dog
has taken itself and its tail considerably away
into mountains or sea or sky, leaving
behind: me, wag.

Benim mesela kopuşumu, yer değiştirmemi tetikleyen “inner resource decline” sinyali. Berryman’ın annesinin bu cümlesi okuduğum andan beri kulağıma küpe :)

Levent Cantek dedi ki...

Katkı için teşekkürler, peki "inner resources” için ne diyeceğiz?

“İç kaynaklar” "içsel dirim" falan filan...
"...söylüyorsan, ruhunda tek bir kuruşun kalmamış demektir
"içinde tek bir kurşunun..."
"sermayeni sıfırlamışın demektir"


drifter dedi ki...

‘Öz yeti’ diye çevirmiştim. Metaforik ama bazen öyle hisseder insan aynen sermayeyi sıfırlamış gibi. İçsel dirim de güzelmiş.

Related Posts with Thumbnails