O yaşta hiç anlamamıştım ama ortaokuldayken bize gerçekleri anlatmaya gelen vazifeli bir subay, Kürttürkleri diye birilerinden söz etmişti, heyecanla dinlemiştim, benim gibi bir serüvenci için Göktürkler bile ismen baş döndürücüydü, vay be demiştim, ne çok çeşit Türk var.
Yıllar yıllar sonra diyelim, geçen hafta sahafın biri bana gönderdiği kitaplar ezilmesin diyerek bir iki dergi daha koymuş paketin içine... O dergilerden birinde Kürttürkleri ile karşılaşınca o subayı hatırladım. Etkileyici bir inanmışlığı vardı.
2 yorum:
Sorgulamadan inanç. Dava ne olursa olsun; ister milliyetçilik, ister aşırı sol, ister dindarlık, ister corona karşıtlığı. Karakter yapısı hep aynı, sorgulamadan, düşünmeden körü körüne aşırı bir inanç ve bağlılık. Bir gruba ait olma ve grup dışındakileri “diğer” görme.. Ben de şimdi işte bu insanlara karakter dedim, ötekileştirdim :) Tuhaf bir paradoks.
Çözümü nedir? Yani nasıl diğer ırk inanç değer yapılarına karşı sınırlar çizemiyorsak belki de tüm düşüncelere (iyi ya da kötü demeden) açık olmak ve tam anlamıyla düşünce ve ifade özgürlüğünü kullanabilmek.. O zaman da korkuyoruz kaostan. Kaostan korkmamak belki de.. Acaba insanın temel zihin kuramlarımdan biri olan kategorileştirmek ortadan kalksa, insan soyu nasıl bir yol çizer kendine….
arada yazarım, tekrar etmiş olayım, hayatın en güzel tarafı çokçok sayıda doğru ve gerçek olması, diğer yandan kötü tarafı da bu, bu kadar çok doğru ve gerçek kavga çıkarıyor...Farkındalık, bizi ancak sakinleştirir, o da hiç kötü bir şey değil... Çok selam
Yorum Gönder