Okur yazar ehlinin lafı bitmez. Üstelik bizim gibi ülkelerde okur yazar insanların kendilerine özgü bir gündemleri olması pek mümkün değildir. Olağanüstü bir şeyler olur hep, hep onları düşünür, hep onlara cevap yetiştirirsin. Arkadaşımı anlamıyor değilim ama savaşa karşı çıkmak demek, aynı duayı, aynı dersi yıllarca zikreden veya anlatan bir "sofu" gibi bunu da defaatle tekrar etmek demek.
Arkadaşımla yaşama sevinci hakkında konuştuk. Niteledikleri bakımından bana heyecan verici gelen bir deyiştir. Biri "yaşama sevincini" yitirdiğini söylerse ya da biri hakkında böyle bir kestirimde bulunulursa acayip dikkat kesilirim. Bana romanesk geliyor galiba...
Sadece o da değil, "Yaşama gayreti" de hoşuma gider... Hayat yeknesaktır ama sen çabalarsın, devam edersin... Sevinç ve gayret...
Bu kadar çok sağcı savaş deyince erkeklikten, adam gibi adamlıktan, etek giydirmekten, zil takmaktan, karı gibi konuşmaktan, adam etmekten filan bahsetmeye başlayınca... biliyorum insan sıkılıyor, ergen gibi cevap yetiştirmekten bıkıyor... ama hatırlatmak, tekrar etmek, farkındalığı artırmak zorundayız.
Gayret etmek zorundayız.
Mutluluk, nasıl gayret istiyorsa... nasıl taştan çıkıyorsa...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder