Türkiye'de kültür endüstrisi dediğimiz bir mecrada en fazla para neyle kıyaslarsanız kıyaslayın sinema ve dizilere harcanıyor. Nasıl harcanıyor, neye harcanıyor, kim kazanıyor hiç bu tartışmaya girmeyeceğim. Ortada bir kazanç olmasa bu paralar harcanamaz. Emek veren, uğraş veren, daha
iyi olması için cebelleşen insanların da hakkını yiyemem.
Çiçero filmini seyrettim... Bilmeyenler için film, kırklı yıllarda, büyük savaş sırasında Ankara'da geçiyor. O yıllarda yaşanmış gerçek olaylardan, bir casusluk serüveninden esinlenerek hikayeleştirilmiş.
Bir gişe filminde "geçmiş" idealize edilebilir, aktüel algıya göre yeniden biçimlendirilebilir. Kaldı ki, biz, şaşalı ve "büyük" film çekmek istiyoruz, kalabalık ve ışıltılı sahneler kuruyoruz. Haliyle abartıyor veya idealize ediyoruz.
Beni rahatsız eden bu kadar para harcanmasına rağmen umursanmayan ayrıntılar... Çiçero'da, kahramanın karısı (nedense) pavyon işletiyor. İngiliz Elçiliğinde bir görevli de onu sorgularken karısının Maltepe'deki pavyonunu soruyor.
Filmden aldığım görsellere bakarsanız siz de fark edeceksiniz orası Maltepe filan değil... Zerre ilgisi yok.
Filmde pek çok benzer sorun var, seyrederken öyle sokak yok, o cadde öyle değil, o isimde bir yer yok veya o tarihte olamaz gibi şeyler düşünüyorsunuz. Ama Maltepe deyince pes dedim... Sahiden pes... Bugün Maltepe'de pavyonlar var ya... Herhalde demişler kırklı yıllarda da vardı... bu kadar basit bir mantık... Oysa (abartıyorum) Maltepe var mıydı deseler bir duracaklar. Orada kaç bina vardı acaba deseler...Tamirciler varmış, nerdeymiş? Nereye gitmiş? Şimdiki binalar kaç yıllıkmış filan... Soru çok.
Sonra ne mi yapacaklar? Bir bilene soracaklar veya bir kütüphaneden o yıllardaki Ankara haritasını, telefon rehberini alacaklar, yapmaları gerekirdi, gazeteleri tarayacaklar filan... Ancak bu kadar zor veya ancak bu kadar basit...
Ama yapmıyorlar. Senaryoyu okutsalar, o diyaloğu değiştirseler olacak, Ulus deseler, Bankalar caddesi veya Dışkapı deseler, hiç isim vermeseler yine olacak... O da olmuyor.
Kırklı yıllarda Ankara'da Maltepe'de pavyon var mıydı? Yoktu. Daha da ileri gideyim. Gazino isimli uzun ömürlü iki yer, benim bildiğim Baraj Gazinosu ile Gar Gazinosu...İkisi de resmi-yarı resmi işletmeler. Gazino ismi bile yaygınlaşmamıştı, Ankara'da, Türkiye'de...
Neyse yatıp uyayım daha iyi...Kimin umurunda diyen bir ses geldi oturdu aklıma.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder