Dejavu: Yaşamak
anımsamak mıdır yoksa? /Sanmam, biz de bir sestik belki /Birileri için yıllar önceki
Şaşırtıcı karşılaşmada (Melih Cevdet Anday).
Yazmak: Necmi
Efendi’nin elindeki kâğıtlar beyitle doldukça ruhu hafifliyor, başı hafifliyor,
yorgun ve hasta varlığındaki ıstırapları hiç hissetmiyordu (Nahik Sırrı Örik,
San’atkârlar).
Ceride:
Gazete.
Beklenti: Çok
rahatıma düşkünüm, çok. Ölüm bari göze göz dişe diş gerçekleşmeli. Hiçbir şey Vernel’lenmeyecek efendim (Vüsat O.
Bener, Bay Muhannit Sahtegi’nin Notları).
Başdönmesi:
Kimse ölümü övemez / Seni gördükten sonra / Kulluğu /Savaşı / Güzel gösteremez
(İlhan Berk).
Saplantı:
Ankara treniyle gelen kadının unuttuğu havlu. Karyola demirine atılmış, yarısı
yorganın üstünde. Karaları ince, sarıları kırmızıları kalın çizgili (Yusuf
Atılgan, Anayurt Oteli).
Fotoğraf: Ozan Sağdıç.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder