Cemal Süreya, güzel yazmış, “Ülkemin ırmakları dışarı akar / Neden bilmem can havliyle akar” diye. Kader gibi. Başa sarıp duruyoruz. Her gün bir şey oluyor, baka baka karartıyoruz birbirimizi, nasıl olacak diyoruz, niye?, yarın ne olacak, nereye varacak?
Türkiye'de demokrasiyi, hoşgörüyü, insan sevgisini, fikir özgürlüğünü muktedirler değil muhalifler, sağcılar değil solcular, erkekler değil kadınlar, eli silahlılar değil eli kalem tutanlar, çoğunluğa tapanlar değil azınlıkta kalanlar, vicdanlılar, kalbi olanlar ve utananlar yaşatıyor.
Türkiye'de demokrasiyi, hoşgörüyü, insan sevgisini, fikir özgürlüğünü muktedirler değil muhalifler, sağcılar değil solcular, erkekler değil kadınlar, eli silahlılar değil eli kalem tutanlar, çoğunluğa tapanlar değil azınlıkta kalanlar, vicdanlılar, kalbi olanlar ve utananlar yaşatıyor.
[2016'da yazmışım, eskimemiş veya eskimiyor desem ne değişecek?]
1 yorum:
Yarın ne olacak, nereye varacak? diyoruz... Oysa olan şimdi oluyor. Daha doğrusu oldu bitti! Ve biz vahlanmalar ve tühlenmeler eşliğinde durumu rasyonalize etmeye çalıştıkça (edilebilirliği varmış gibi) yarın olacaklar şu anda , şimdi olmaya devam ediyor... Yazık biz yarını düşünmekten şimdiyi kaçırıyoruz.
Yorum Gönder