Mesele, bu kadar çok insanın gençlik pozu yapmasından çıktı, kaçan gençliği kovalamasından, gençleşmeye çalışmasından, bu kadar çok gencin ihtiyarlar gibi düşünmesinden filan...
İçinde yaşadığımız hayatın gerginliği nedeniyle insan şunu düşünmeden edemiyor, bizim gibi ülkelerde insanlar kaç yıl genç kalabiliyor. Kaç yıl çocuk kalabiliyor?
Dün defnedilmiş bir cenazeyi, sefil bir güruh, kazarak teperek vurarak topraktan çıkarmaya kalktı. Aile de baktı ki karşısında insan yok, cenazeyi mezardan çıkarıp, başka bir yere defnetmek-götürmek-kaçırmak zorunda kaldı.
Nedir bu? Kanun önünde, vicdanlar karşısında bunun adı suçtur, zulümdür, günahtır, rezilliktir.
İsim yazmadım, kim kimdir belirtmedim. Yazdıklarımda cinsiyet yok, etnik köken yok, Türk, Kürt, Ermeni, Alevi yok. Yapılanı tarif ettim.
Madem yok dedik, sayacak "yok" çok. Örneğin olup bitene dur diyecek insan yok. Engel olan yok. Vicdan yok. Herhangi bir dine inanan yok. Utanan yok. Kitap yok, Allah'tan korkan yok.
Peki biz, her birimiz bu olup bitenlere şaşırıyor muyuz? Şaşırmıyoruz işte. Niye şaşırmıyoruz?
Böyle bir iklimde yaşayan çocuklar bir an evvel büyümek zorunda kalırlar. Sertleşmek, sertlik göstermek, intikam almak, adam olmak, canını vermek, ölmek ve öldürmek isterler. Ve aslında büyümez, büyükleri taklit ederler.
İnsan, kaç yıl genç kalabiliyor dedim başta, yaşanan linçle bunun ilgisi yok diyelim ve çarçabuk geçelim, bunlar çoook başka meseleler...
Hepsini ayrı ayrı konuşalım, sapla saman karıştırmayalım ama di mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder