Çarşamba, Haziran 10, 2020

Saate her baktığında...


Sahaflardan aldığım şiir kitaplarının arasından aşk kokan bir not çıktı, kadın olduğunu (ve vefat ettiğini) düşündüğüm kitapların sahibi, çıkan başka materyallere bakarak söylüyorum, sadece şiirle değil musikiyle ilgili biriymiş. Yine kitaptan çıkan otobüs biletine bakılırsa İzmir'den İstanbul'a gidiyormuş ve sanki bu küçük not, yola çıkmadan hemen önce ona yazılmış, belki hediye edilen kitabın içine iliştirilmiş...

Hikaye seven ve bunlarla ilgili hayaller kuran bir gafil olarak, o aşkın nereye vardığını tabii ki merak ettim, hoş, savrukluğum sebebiyle o notun elimdeki iki şiir kitabının hangisinden çıktığını karıştırdım. Diyeceksiniz ki,  ne fark eder, benim için eder, biri Aragon'un "Mutlu Aşk Yoktur" diğeri Özdemir Asaf'ın "Kırılmadık bir Şey Kalmadı" kitapları çünkü... Önyargı diyebilirsiniz, insan, aşık olduğu birine Aragon'u değil de Özdemir Asaf'ı hediye eder gibi geldi bana.

Semin Hanım, Aragon'un aşkını ve şairliğini anlayacak kadar "edebiyat" biliyor da olabilir. Ona göre bir hediye almıştır, takdim edilmiştir.

Veya sonuçta ikisi de şiirin çok satarları... lüzumsuz yere abartıyorum. Yapmadığım şey değil.

Soru şu, bu aşk bir yere vardı mı? Hissiyatım tatlı bir hatıradan öteye gitmediği yönünde... Niye derseniz, işte öyle derim...susarım.



3 yorum:

Sadece C. dedi ki...

Eşimle uzun mesafe ilişkileri konusunda doktora yaparken, biz de birbirimize yazardık böyle notlar, tam ayrılmadan önce ceketinin cebine koyardım ya da o yastığın altına bırakırdı, gece bulurdum. Çok romantik bir durumdu. Evlendik birimizden biri şehir dışına gittiği zaman yine devam ettik. İlk çocukta da, sonra ikinci oldu. Bu sabah eşim yine şehir dışına çıkacaktı, aklıma geldi aslında ama araya çocuklar girdi yine, sonra bir de ona sordum "bana not bıraktın mı?" diye, o da "unuttum" dedi :) Demek ki neymiş, evlilik aşkı, neydi o cümlenin sonu... Neyse. Belki onlar da evlenmişler ve boşanırken tüm hediye kitapları Semin Hanım topluca sahaflara....
Sahaflar diyorum, durduk yere insana hikâye aleminin kapılarını açıyorlar.

Levent Cantek dedi ki...

Ben evlendiklerini düşünmüyorum, o yüzden "tatlı bir hatıra" dedim, evlilik acı veya tatlı bir hatıradan çok daha fazla ve kapsayıcı bir şey...biliyorsunuz. Çok selam

KDZ.EREĞLİ SAYFASI dedi ki...

Kartpostalların arkasındaki yazıların, kitapların içinden çıkan kısa notların peşine düşmek bu konuda yalnız değilsiniz.Benim merakım 2 sene sonra sürpriz bir şekilde sonuçlandı. Peşine düştüğüm kahramanım Fatma'nın torununa ulaştım. Çok dokunaklı ve hüzünlü bir hikayeyi öğrenmiş oldum.Selamlar... Bloğundan okuyabilirsiniz:
http://kdzereglifutbol.blogspot.com/2020/06/ve-artk-fatma-mechul-degil.html?m=1

Related Posts with Thumbnails