Merak eden yazıya şu linkten bakabilir.
Yazı şu sebeple ilgimi çekti, doksanlı yıllarda garip bir gazeteci kuşağı zuhur etmişti, Can Kozanoğlu, ünlü kitabı Pop Çağı Ateşi'nde güzelce anlatmıştı bu yeni seçkinleri, yeni hayat tarzlarını... Ertuğrul Özkök'ten Serdar Turgut'a, Mine Kırıkkanat'tan Güneri Cıvaoğlu'na bir sürü yazar, başka bir gezegende yaşıyor gibiydiler. Her gün "pazar yazısı" yazar gibi tuhaf bir şey yumurtlarlardı... Elitizm, hazcılık, Beyaz Türklük şu bu...Markalar, mekanlar, pozlar, gusto'lar, sloganlar, yuppiler...
Tiyatro eleştirmenini okuyunca onları hatırladım. O yıllarda kalmış, o yıllardan bugüne mumyalanmış gibi... Veya al koy o yılların Sabah gazetesine, Yeni Yüzyıl'ına kimse bu yazar gelecekten geldi demez...
Aradan yıllar geçmiş, hayır yahu, üzerimizden silindir geçmiş, siyaset değişmiş, Gezi yaşanmış, Ohal'deyiz, ortalık cayır cayır yanıyor... Yok, o sekiz vasıta değiştirerek tiyatroya gitmemeliymiş derdinde...Sahiden zaman durmuş bu arkadaş için....Yeni Yüzyıl kapanmış, Sabah el değiştirmiş filan söylemek lazım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder