Cumartesi, Haziran 25, 2022

Çizgilerle Nazım Hikmet


Çizgilerle Nazım Hikmet, Müjdat Gezen’in yazıp Savaş Dinçel’in çizdiği, adından anlaşılacağı gibi  Nazım Hikmet’in yaşamını konu alan bir albüm (Cem Yayınevi, İstanbul). 1978’de yayınlanmış, hakkındaki yasaklama ve toplatma kararı ise ilginç bir biçimde altı yıl sonra verilmiş. Kitaplarla ilgili yasaklama kararları her zaman anlaşılır değildir. Benzer içerikte yayınlar dururken başka bir kitabın toplatıldığına şahit olabiliriz. Çizgilerle Nazım Hikmet için altı yıl sonra açılan davanın iyi niyetli olmadığı aşikar. Dava sürecinde Müjdat Gezen ve Savaş Dinçel’in tek tip mahkum kıyafetleriyle ve kelepçeli olarak mahkemeye getirilmeleri ise açık bir ayıp. Daha baştan beraat edeceği belli olan bir dava açmak, üreticilerine eziyetten başka bir anlam taşımıyor. İki yıl kadar önce Kültür Bakanlığı, vakt-i zamanında siyasi ve konjentürel tercihlerle yasaklanmış kitaplarla ilgili bir sergi hazırladı. İçlerinde Çizgilerle Nazım Hikmet de vardı.

Albüm, batı’da yaygın olan, belli bir konuyu çizgilerle anlatan popüler kitapları ilke olarak izlemiş. Müjdat Gezen, albüm için yazdığı önsözde bu benzerliği açıklıyor. Konuyla ilgili ilginç yorumları da var. Örneğin yolculuklarda sürekli çizgi roman okuduğunu belirtiyor “yolun uzunluğu bu resimlerin arasında kayboluverir. Bir bakarım ta güneyden Karadeniz’e çıkmışız”. Tom Miks okurken birdenbire kafasında bir şimşek çakıyor: “Bu adamlar bana ve benim gibi kim bilir kaç kişiye bu zırvaları bu denli kolay okutmanın yolunu nasıl bulmuşlar. Yanıtı kolay tabii, çizgi ile”. Gezen, okumayı sevmeyen ama çizgi roman okuyan insanlara onların istediği türden bir kitap hazırlamaya karar veriyor. Hem çok satsın, hem kendinden söz ettirsin hem de okuyanlar “Tom Miks Teksas okur gibi yutuversinler” istiyor. Kimi konu alacağını, neyi işleyeceğini düşünürken devrimci birini anlatmayı tercih ediyor: “Öyleyse.. evet Nazım Hikmet olur bu…Zaten Moskova’dan yeni dönmüşüm, karısı ile de tanışmışım, mezarına çiçek de koymuşum, onsekiz yıldır da okumadığım kitabı kalmamış… Çok da ama çok çok da seviyorum Nazım’ı…Evet kararı verdim. Kitap Nazım Hikmet’i anlatacak ve de çok çok çok satılacak, herkes de okuyacak bu kitabı”. 

Çizgi romanla ilişkilendirerek açıklansa da Çizgilerle Nazım Hikmet  bir çizgi roman değil. Çizgi, metnin okunmasını kolaylaştırmak için tercih edilmiş. Resimler birbirini değil metni izliyor. Üstelik bu izlemenin her zaman metinle uyumlu olmadığını söylemek gerekiyor. Bir başka deyişle yazar Müjdat Gezen albümde daha fazla öne çıkıyor.  

Böylesi bir biyografik çalışmada “yazara” düşen en önemli sorumluk kitabın belgeselcilik iddiasını dengeleyebilmesinde yatıyor. Müjdat Gezen, Nazım Hikmet’in hayatının kimi dönemlerine daha fazla yer verse de, iyi bir “özet” yapmış. Ayrıca yayınlandığı dönem itibarıyla iyi hazırlanılmış, metni görsel olarak destekleyecek materyal de iyi toparlanmış. Öte yandan Nazım ile ilgili sol içindeki tartışmaları özellikle dışarıda tutarak tarafgir sayılabilecek bir metin yazdığını söylemek mümkün. Ama Gezen niyetinin propaganda olduğunu belirtiyor zaten, albümün “yutar gibi” okunmasını istemesi saf bir dil sürçmesi değil. Albümün çizeri Savaş Dinçel, bugün daha çok popüler televizyon dizilerindeki rolleriyle hatırlansa da yetmişli yılların ikinci yarısından itibaren on yılı aşkın bir süre çeşitli gazete ve dergilerde bant karikatür çalışmaları, kitap resimlemeleri yapmış biri. Politik karikatüre yatkınlığı nedeniyle Çizgilerle Nazım Hikmet  albümünde hiç bilmediği bir alana girmiş değil. Kitabın kolay okunma amacına uygun bir anlatım dili aramış, büyük ölçüde başarmış; eklemek de gerekiyor: Kimi zaman Dinçel’in komik doğalı çizgisi metinde öne çıkan dramatik coşkuyla uyuşmamış. Benzer nitelikteki siyasi propaganda kitaplarında foto realist bir çizginin öne çıkartıldığı düşünülürse Dinçel, bu çizgi açığını (ya da komikleşme tehlikesini) fotoğraf ya da gazete kupürleri kullanarak kapatmaya çalışmış. Rahatsız edici olan ise kaligrafiyi de kendisinin yapması. Bu kaligrafinin göze hoş gelmeyen estetiği bir yana gözle görülür dil yanlışları içermesi Çizgilerle Nazım Hikmet’in en önemli kusuru.

Çizgilerle Nazım Hikmet’in yayınlandığı döneme özgü aktüel ayrıntılar albüme dahil edillmiş. Örneğin Sabahattin Ali’nin ölümüyle ilgili o yıllarda açığa çıkan bir duyum konu edilmiş, Nazım okuduğu gazeteye bakarak şüphelerini dile getiriyor, öngörülerinde haklı çıktığı vurgulanıyor. Müjdat Gezen, Sabahattin Ali’nin ölümünün Nazım Hikmet’in kaçışını tetiklediğini düşünüyor. Nazım’ın yurt dışına kaçmasına kimin yardım ettiği o tarihlerde bilinmediği için Refik Erduran’dan bahsedilmemiş ister istemez. Albümün ilk sayfalarında ise daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış anı, şiir ve fotoğraflar kullanılmış, bu da ilginç.

Çizgilerle Nazım Hikmet, iddiasıyla birlikte düşünüldüğünde okur olarak kimi hedeflediği çok anlaşılmıyor. Kitap okumayanlar (ya da çizgi roman okurları) için hazırlandığı iddia edilse de albüm; şiir, siyaset ve tarih ekseninde sanıldığı kadar “kolay yutulur” değil. Çocukların ya da kitap dünyasıyla ilgisi olmayan okurun takip edebileceği bir yayın hiç değil. Türkiye’de çocuklar ya da çocuk zekasıyla eşleştirilen çizgi roman okurları düşünülerek hazırlanan propaganda yayınlarının başarılı olamadığını iddia edeceğim. Mesaj kaygısının hikaye anlatma kaygısının önüne geçmesi elbette önemli bir handikap. Asıl ilginç olan ise bu tür yayınları çocukların değil ebeveynlerin satın alınması. Bir başka deyişle bu tür yayınları çocukların satın almaması ya da okumaması sorun edilmiyor; ebeveynler arasında yaşanan alışveriş ruhları kurtarmaya-en azından ilaç olmaya yeter sayılıyor. Çocuklar için “doğru çizgi romanı” hazırlarken ve çocuğu için “faydalı çizgi romanı” satın alırken, aslında çizgi romana yönelik hoşnutsuzluk eksilmeden sürüyor. Çizgilerle Nazım Hikmet, çizgi roman okurunu yakalayamayan, hedeflediği kitleyi büyük ölçüde ıskalayan bir çalışma. İlginçliğini iki ünlü tiyatro sanatçısının ortak çalışması olmasından alıyor. Ayrıca Nazım Hikmet ile ilgili yapılmış tek yerli çizgili anlatı olma özelliği taşıyor.

[2007 yılında Serüven için yazmışım.]

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails