Geçen hafta iki önemli mizah dergisi küçük esnafın iflaslarıyla ilgili kendi tarzlarında eleştirel kapaklar yaptı. Zor dönemlerden geçiyoruz, rafları biliyoruz, fiyatlar artıyor, çeşitler azalıyor....ama sanıyorum, hemen herkes, çevrelerindeki daralmanın, kapanan dükkanların, azalan işletmelerin farkındadır.
Yürüyüş yolum üzerindeki iki market, bir ay içinde kapandı, hatta bir tanesi zincir mağazaları olan bir işletmeydi, pat diye kapandı, öyle ki, cenazeydi hastalıktı diye düşündüm, konduramadım, açılışı olalı bir ay oldu olmadı çünkü. Dün bir baktım, bir başka market daha kapanmış, onlar kira sözleşmelerinin sonlanmasını beklemişler, ilk ikisi üç ay oturmamışlardır, tadilat yaptılar, boyadılar ettiler, girdiler ama baktılar ki olmayacak, yol yakınken vazgeçtiler.
Çocukluğum-gençliğim esnaf arasında, çarşıda geçti, "iş olmamasının gerginliğini" iyi bildiğimi düşünüyorum, bazen yaprak oynamaz, suya battıkça dibe çöken ve ağırlaşan paçavra misali günbegün eksilirsin ama farkına dahi varamazsın...
Popüler kültürümüze şöyle bir bakarsanız, hele son kırk yılda esnafın pek sevilmediğini fark edersiniz... Genel olarak orta sınıfta böylesi bir husumet olduğu söylenebilir... Esnaf dediğin kaypak, çıkarcı, güçlüden güçten yana, kaba saba taşralılardır filan... Kapaklar o bakımdan ilginç. Leman, daha sert üslubuna uygun ölümüne bir "abartı" yapmış, Uykusuz ise daha içerden, fısıltılı bir hayıflanmayı esprileştirmiş...ama her ikisi de duygudaşlık göstermiş.
1 yorum:
Selam dün alışveriş yaptığım sokakta sadece dört esnaf kapanmış. Üzüldüm. Orta sınıf bitmiş. Ne olacak vatandaşın hali diye soruyoruz cevaplar belli.
Yorum Gönder