Bir süredir sadece senaryo yazdığımdan "yayın" dünyadan uzaklaştım, bu türden yazılar yazmaya ve yazmak için toplamaya vakit bulamıyorum. Ve yapamadığım için şiddetle özlemeye başladım, Nadirkitap'tan bir şeyler almaya, bu tür pazarları gezmeye, galiba diyorum, bu özlem yüzünden tekrar başladım. Özlem duyuyorum desem de, biliyorum ki, böylesi yazılar yazacak vaktim uzun bir süre olmayacak, boşuna dolanıyorum, nafile bir hevesle bakınıyorum.
Komik bir şey oldu. Çok az insan gördüğüm ve epeyce tek başına yaşadığım için abartıyor muyum diye kendime sordum, yok ya değil...
Gezdiğim pazarda bir sahaftan denk düştü, çeşitli çizerlerin orijinal çizimlerini aldım, eskizler, bantlar, sayfalar, karikatürler diyelim. Sahafla evvelden bir tanışıklığım yoktu. İlk seferde bana uygun bir fiyat söyledi ve dedi ki, "normalde kimseye bu fiyatı söylemem, size niye söyledim bilmiyorum" filan... Tabii ki bunlar pazarlıkla ilgili klişe laflar gibi geldi bana ... Çok üstünde durmadım. Satın aldım ama baktım ki adam huzursuz, "en iyi parçamı aldınız" filan... Ben yine sahaf klişesi diyorum içimden ve adamı rahatlatmak için kendimi tanıttım, dedim "içiniz rahat olsun, bu işleri seven ve ilgilenen biriyim"... İsmen tanıyormuş filan... Öylece tanışmış olduk. Böylece alışverişimiz başladı. Aramızdaki pazarlık bir dakika bile sürmedi...
Dün gittim, baktım, alışverişimiz olan işlerden getirmemiş... Nedenini sordum, adam, "o işleri getirmeyeceğini, muhabbetle kendisini kandırdığımı, ucuza kapattığımı, internette daha yüksek fiyatlara satacağını" söyledi. Şaşırdım tabii, kandırmak, ucuza kapatmak... Herhangi bir cevap vermeden geçip gittim...
Niye böyle düşündüğünü bilemem ama tahminim sattığı işleri ilgili biri alınca ucuza sattığını düşünerek gerilmiş, üzülmüş, içine oturmuş olmalı... İnsan ilişkileri zordur ama tek derdi, tek işi, tek meselesi olan insanlar her zaman daha zordur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder