LeMan dergisi, Limon’dan beri epey büyüdü, gelişti ve günümüzün en çok okunan birçok çizerini/yazarını yetiştirdi. Ancak bugün, özellikle de genç okurlar LeMan’ın artık ”eski tip” mizahtan beslendiği ve eskisi gibi takip edilmediği kanısında. Sizin bu konudaki fikriniz nedir?
Mevcut dergi satışları zaten bu durumu gösteriyor. Leman yalnızca dergi olarak varolmuş olsaydı, şimdiye kadar mutlaka kapanmıştı. Marka değeri olarak varlığını koruyor ama Leman’ı ayakta tutan eğlence mekânları zinciri. Diğer yandan seksenli yıllarda dergilerin ömrü için on yıl biçilirdi. Dergilerin kendilerini yenileyemediği, üreticilerinin o zamandan sonra yaşlandığı, genç okuru yakalayamaz olduğu söylenirdi. Dergiler o on yıldan sonra yaşardı ama okur dergiyi okumak için değil alışkanlıkla alırdı. Bugün farklı mecralar yüzünden bu on yıllık sembolik süre daha da azalmış durumda. Leman dergi ya da mizahi yaklaşımıyla ayakta kalmadı, medyalaştığı için ömrünü uzattı. Diğer dergiler daha yeniler ama dergicilik dışında yatırımlar yapmazlarsa dergi olarak eskimeleri kaçınılmazdır. Dikkat ederseniz bugünün konuşulan isimleri hep Leman dışından çıkıyor. Hatta öyle ki derginin en önemli isimleri dahi artık Leman dışında işler yapıyorlar.
LeMan okur musunuz, siz en çok hangi isimleri ve köşeleri takip edersiniz?
Bütün mizah dergilerini özellikle de genç isimleri ve esprileri izlemeye çalışıyorum.
LeMan özellikle 90’lar sonu ve 2000’lerin başında Türkiye’nin siyasi iklimine neredeyse yön veren yorumlarıyla konuşulurdu, sizce günümüzde de öyle mi?
Mizah dergileri, televizyonun dâhil olamadığı argo ve cinsellik içeren bir mecradan yayın yapıyorlar. Eskiden daha mainstream bir mizah yapılırdı, merkez değerlere yönelik bir siyasi tutum sürdürülürdü. Özel televizyon kanallarının çıkmasıyla bu tür dergilerin hepsi kapanmak zorunda kaldılar, çünkü tv onların daha başarılı bir alternatifi olmuştu. Leman gibi marjinal dergiler bu süreçten kemik okurlarıyla çıktılar. Leman’ın o kemik okurla çok satar olması, mizah dergisi okurunun da değiştiğini gösteriyordu aslında. Gırgır reçetesi bu tarihten sonra yürürlükten kalktı. Leman, bugün eskisi kadar konuşulmuyor, politik olarak geçmişteki kadar ajitatif ama kendisini farklı kılan mizah artık başka dergilerde yaşıyor… ki o mizah bile başkalaştı… Leman’dan -desteklenirse eğer- genç mizahçılar çıkabilir ama derginin eski günlerini hatırlatacak yeni ve farklı bir mizah potansiyeli taşımadığını düşünüyorum. Üstelik genç üreticiler de kendilerine daha yakın buldukları dergilere giderler, bir gelenektir bu… Leman nostaljisi yapılan bir dergiye dönüşmüş durumda…
[Yeni Aktüel dergisine Leman 1000.sayı için verilmiş kısa bir röportaj, Sebla Kocan adlı bir arkadaş sormuştu soruları. Haber yayınlandı mı bilmiyorum]
Mevcut dergi satışları zaten bu durumu gösteriyor. Leman yalnızca dergi olarak varolmuş olsaydı, şimdiye kadar mutlaka kapanmıştı. Marka değeri olarak varlığını koruyor ama Leman’ı ayakta tutan eğlence mekânları zinciri. Diğer yandan seksenli yıllarda dergilerin ömrü için on yıl biçilirdi. Dergilerin kendilerini yenileyemediği, üreticilerinin o zamandan sonra yaşlandığı, genç okuru yakalayamaz olduğu söylenirdi. Dergiler o on yıldan sonra yaşardı ama okur dergiyi okumak için değil alışkanlıkla alırdı. Bugün farklı mecralar yüzünden bu on yıllık sembolik süre daha da azalmış durumda. Leman dergi ya da mizahi yaklaşımıyla ayakta kalmadı, medyalaştığı için ömrünü uzattı. Diğer dergiler daha yeniler ama dergicilik dışında yatırımlar yapmazlarsa dergi olarak eskimeleri kaçınılmazdır. Dikkat ederseniz bugünün konuşulan isimleri hep Leman dışından çıkıyor. Hatta öyle ki derginin en önemli isimleri dahi artık Leman dışında işler yapıyorlar.
LeMan okur musunuz, siz en çok hangi isimleri ve köşeleri takip edersiniz?
Bütün mizah dergilerini özellikle de genç isimleri ve esprileri izlemeye çalışıyorum.
LeMan özellikle 90’lar sonu ve 2000’lerin başında Türkiye’nin siyasi iklimine neredeyse yön veren yorumlarıyla konuşulurdu, sizce günümüzde de öyle mi?
Mizah dergileri, televizyonun dâhil olamadığı argo ve cinsellik içeren bir mecradan yayın yapıyorlar. Eskiden daha mainstream bir mizah yapılırdı, merkez değerlere yönelik bir siyasi tutum sürdürülürdü. Özel televizyon kanallarının çıkmasıyla bu tür dergilerin hepsi kapanmak zorunda kaldılar, çünkü tv onların daha başarılı bir alternatifi olmuştu. Leman gibi marjinal dergiler bu süreçten kemik okurlarıyla çıktılar. Leman’ın o kemik okurla çok satar olması, mizah dergisi okurunun da değiştiğini gösteriyordu aslında. Gırgır reçetesi bu tarihten sonra yürürlükten kalktı. Leman, bugün eskisi kadar konuşulmuyor, politik olarak geçmişteki kadar ajitatif ama kendisini farklı kılan mizah artık başka dergilerde yaşıyor… ki o mizah bile başkalaştı… Leman’dan -desteklenirse eğer- genç mizahçılar çıkabilir ama derginin eski günlerini hatırlatacak yeni ve farklı bir mizah potansiyeli taşımadığını düşünüyorum. Üstelik genç üreticiler de kendilerine daha yakın buldukları dergilere giderler, bir gelenektir bu… Leman nostaljisi yapılan bir dergiye dönüşmüş durumda…
[Yeni Aktüel dergisine Leman 1000.sayı için verilmiş kısa bir röportaj, Sebla Kocan adlı bir arkadaş sormuştu soruları. Haber yayınlandı mı bilmiyorum]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder