Cumartesi, Kasım 09, 2024

İnstoş

Instagram hesabım yok, yaptığım işler nedeniyle olmamasına çok şaşırılıyor, "görünür" olmakla ilgili bir hata yaptığım düşünülüyor. Doğrusu buna doğru ya da yanlış diyemiyorum, bilmiyorum çünkü... Anlıyorum ki, film ve dizi sektörü orada "yaşıyor"... 

Nerde okuduğumu hatırlamıyorum ama instagram kapatıldığı sırada hissettiklerini anlatan bir genç, mealen söylüyorum, "yaşadıklarımı anlatmak değil göstermek istiyorum" demişti. Görsel içeriğin yazıdan daha etkili olduğu bir hayatın içindeyiz, o bakımdan ifadesi yaşanan zamanı doğru niteliyordu... İnstagram gibi bir mecrayı anlamıyor değilim, çok kullanılıyor çünkü hepimiz onaylanmak ve takdir edilmeye ihtiyaç duyuyoruz, ilişki kurmak istiyoruz, yaşadığımızı göstermek, hatıralarımızı kayıt altına almak ve saire...

Ne ki bir de fomo diye bir hissiyat var, "bir şeylerden geri kalma" korkusu (fear of missing out) diye çevriliyormuş, olup bitenlerin uzağında-gerisinde kalma endişesi olarak özetlenebilir. Moda olanı izlemek, en çok yapılanı yapmak gibi gibi... Instagram'da olmam gerektiğinin söylenmesi, tam da böyle bir şey aslında... Yaygınlaştırılan ve normalleştirilen bir endişe bu, kimseye garip gelmiyor... Orada olmazsam kaybedebilirim (!)...

Böyle bir hissiyat karşısında düşünmek, kendimi ve geleceğimi tartmak durumunda kalıyorum. Fomo bitimsiz bir izleme ve karşılaştırma üretmemize neden oluyor, izolasyondan korkuyoruz, bu bizi sürekli izlemeye, popüler tepkilerin ne olduğunu anlamaya itiyor. Kaygı üretici-zorlayıcı bir durum bu...

Bununla nasıl başa çıkılır çok bilmiyorum, genellikle djital detokstan söz ediliyor, sosyal medyayı az kullanmak filan öneriliyor... Olup bitenlere farkındalıkla ve kabul ederek bakabilmek de bir yol olabilir gibi geliyor bana... 

Pek çok insan, bana İstanbul'da yaşamam gerektiğini söyledi yıllarca, içime sinmediğinden hiç yanaşmadım, kapitalizme bu denli yakın yaşamamayı tercih ettim hep... Doğru olan,  yapılan işin hakkını vermek ve anlamlı ilişkiler kurabilmek gibi geldi bana... Instoş ile İstanbul'u aynı cümlede boşa kullanmıyorum, arz ederim.

2 yorum:

Çağatay Duruk dedi ki...

instagram görsel ağırlıklı bir mecra olarak bilinse de, 2200 karaktere kadar metin girilebiliyor. mesela bu blog yazınız 1791 karaktermiş. biraz tabi size ek iş olur ama, derin hakikatler'in bir instagram replikası gayet güzel olur diye düşündüm ben.

Levent Cantek dedi ki...

İkna etmek isteyenler olduğu gibi bu yönünü açıklayanlar da oldu :))

Related Posts with Thumbnails