Pazar, Nisan 17, 2022

Benzerliğin esbab-ı mucibesi

Arada yazıyorum, çizerlerin genel tarzlarının dışında işler yapmaları, başka dünyaları aramaları hep hoşuma gider, "kim çizmiş-bilememek" ve bunu bir oyuna çevirmek hoşuma da gidiyor galiba... 

Altan Erbulak çizmiş bu ilüstrasyonu, o taramalar, o eskiz havası bir başka tat vermiş desene... Yıl 1956, Pazar dergisinde betimleyici hikaye çizimi olarak kullanılmış...

Şöyle bir şey olsaydı, hani bu çizimi biri bana sorsaydı, kime ait bu çizgiler deseydi, inanın bilemezdim, Altan Erbulak hiç aklıma gelmezdi, foto realistik tarza yakın birilerini düşünür, onlardan biri çizmiş diye bir tahminde bulunurdum. Suat Yalaz da çizmiş olabilirdi bunu, Sururi de derdim... Altan Erbulak demezdim, reel işler denediğini biliyorum ama bu çizgiyi onun kendine has üslubuna benzetemezdim. 

Eskiler King Features tarzı derdi, Amerikan pin-up ekolü diyen de çıkardı; ekol, 1940 ile 1970 arasında tüm dünyada olduğu gibi bizde de revaçtaydı. Bugün sert ve haşin erkekleri, dar kıyafetleriyle etine dolgun kadınları filan kastederek janra "hard boiled" gibi şeyler de söyleniyor. Yani Altan Erbulak o havada bir şey çizmiş demeye çalışıyorum, erkek özel dedektif, kadın da ondan yardım isteyen bir müşteri gibi görünüyor desek, sanki olur. Mayk Hammer çizimi diye tanımlasak yine abartmış olmayız. 

Amerikanvari olmak, her yerde olduğu gibi hele o yıllarda bizde de gençliği, yeniliği temsil ediyordu... Bizim çizerlerimizden de Amerikanvari olmaları bekleniyordu, öyle bir üslup aranıyor, o üsluba yüksek telif ödeniyordu. 

Piyasa her zaman üslubu ve "bakışı" belirler, değişmez bir kuraldır. Benzerliğin esbab-ı mucibesi bu galiba. 

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Kadininin yuz ifadesi birazdan bogazlanacak biri gibi...Yanlis yere danismaya gitmis.

Related Posts with Thumbnails