Salı, Ağustos 10, 2021

Ormana kaçmak

Kendimi iyi bir yerde, beni mutlu edecek bir yerde hayal ettiğimde hiç şaşmıyor, bir ormanda oturuyor oluyorum. Kimsecikler yok, tek başıma, sesleri dinleyerek öylece oturuyorum. Serin bir esinti, yeşillik, ıslaklık... 

Sonraları fark ettim, sıcak bana göre değil... Denizi ve yüzmeyi seviyorum ama sıcak kıyılarla aram yok. 

Çok değil beş altı yıl önce kalabalık bulduğum için kaçtığımı sanıyordum, artık öyle olmadığını, o sıcağın beni daralttığını daha iyi anlıyorum. Güneşten sakınarak, gölgelerden giderek yürümek, klimaların göğsümde yarattığı "baskıdan" bunalmak filan... ıhh... 

Bir gün "emekli" olduğumda  sahil kenarına değil, bir ormana, bir ormanın kıyısına sığınacağım. Yazının ana fikri bu, kalp bırakarak yazıya vesile olan yangınlara doğru direksiyonu kırıyorum.

On iki ya da on üç yaşımdayken Kemer'de kıyıya yakın bir şeritte yürüyerek ağacı bol yeşil bir dağa tırmanmıştık, ağustos ayıydı, tırmandıkça sıcaklık artıyordu, dağdaki ağaçların türünden olabilir sanki gölgesi yoktu ormanın...O zaman ilginç gelmişti, Akdeniz ormanları bildiğim ormanlar gibi değildi... Sıcak kere sıcaktı. Benim bildiklerimde yukarı çıktıkça hava soğurdu, üşürdünüz. 

Çocuksunuz, basit bir mantıkla ayrıştırıyor, anladığınızı da abartıyorsunuz, en az kırk yıldır, ormana ve ağaca duyduğum sempatiyle diyeyim, yangınları hatırlar, Akdeniz'deki Ege'deki yangınlarda o cayır cayır sıcağın en önemli fail olduğuna inanırım. 

Pek çok insana saçma gelecek, hiç olur mu dedirtecek bir kıyaslama yapayım, Ankara'da İzmir'den daha çok ağaç veya orman var. Dileyen araştırabilir. Yangınlarla da turizm mafyası eliyle de oralarda ormanlar azalıyor. Buralarda ise hem çok dikiliyor hem de hava ağaca daha uygun bir serinlikte sürüyor ya da sürer oldu. Küresel ısınmanın sonuçları diyelim, mevsimler ve iklim haritaları değişiyor.

Malum, orta sınıf, sahil kenarında bahçeli bir ev hayali kuruyor, küresel ısınma bunu da değiştirecek... bu da yazının kehaneti olsun, şuraya bir ünlem işareti bırakayım. 

2 yorum:

Adsız dedi ki...

denizi ve yüzmeyi sevdiğinize çevrenizdekileri inandırmak zor oluyordur, plajda oturmayı sevmeyene "deniz sevmez" etiketi yapıştırılıyor hemen :-). şakası bir yana, ormanda gerçekten vakit geçirenler ile ormanı bir sadece bir "kavram" veya "imaj" olarak sevenler yangın meselesine farklı baktılar sanki...

Levent Cantek dedi ki...

Plajda sıcak nedeniyle pek duramıyorum zaten, suya girerken yanan "beyazlardanım"... Akşam saati, sabah saati bana yetiyor... Orman ise son on yılda çok büyüdü bende, çok seviyormuşum, bilmiyormuşum :)

Related Posts with Thumbnails