Perşembe, Mayıs 30, 2019

Pıt Pıt Sözlüğü (21)



Hastalık
: Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır
ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor; rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum “Kürk Mantolu Madonna”yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum (Sabahattin Ali, Kürk Mantolu Madonna).

Vassal: Bozulmuş ve yıpranmış yazmaları yenileyerek onaran sanatçı.

Kazı: Esas olarak romanın kendisi, insan beyninde yapılan bir kazıdır. Suç bu kazıyı en iyi şekilde
yapmamızı sağlayan yöntemdir. Bu nedenle ben polisiye yazıyorum (Ahmet Ümit).

Hafız-ı Kütüp: Kütüphaneci, kitap koruyucusu.

İstanbul’un baharı yoktur!: İstanbul’da on iki ayın yarısı kış yarısı yazdır. Bahar, çokluk kış ortalarına serpişmiş yazdan kalma hârikulâde aydınlık, sımsıcaklardır; karakışın ortasında, karanlıklarda çakan şimşekler gibi bir an gelir, ertesi gün bu bir anlık mutluluğun öcünü almak istercesine, daha karanlık, daha gümbürtülü, daha sırılsıklam günler birbirini kovalamaya başlar (Orhan Kemal, Önce Ekmek).

Cep Kitabı: Chapbook, cep boyunda ucuz kitaplara verilen isim.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails