Pazartesi, Nisan 29, 2019

Pıt Pıt Sözlüğü (16)



Uyarı: Küfürlü konuşma kız... Ayıp, ne o ööle dostuyla muamelede anlaşamamış fena evde çalışan kötü kadınlar gibi...Car car... (Atilla Atalay, Menekşe İstasyonu).

Özet: Hasta olmasa doktor, kul olmasa tanrı, kötü olmasa iyi, küfür olmasa iman olur muydu?.. Ölüm olmasa yaşamak? Nefret olmasa sevmek olur muydu? (Sezgin Kaymaz, Geber Anne!).

Soru: Geçmişin büyüsü nereden geliyor? Uçup gitti diye mi? Artık elinde değil diye mi? (Barış Bıçakçı, Herkes Herkesle Dostmuş Gibi...).

Manzara: Haliç, aşağılarda, sisli bir bahar sabahının altında, erimiş gümüşlerin ırmağına benziyordu. Çok daha yakınlarda, ama gene aşağılarda, birbirine paralel iki ana sokakta – ve bütün İstanbul, bütün Türkiye… bütün dünya sokaklarında– insanlar, şuuruna varsalar da, varamasalar da, mutlulukları veya geçimleri, yâni sefil güvenlikleri peşinde koşuşup duruyorlardı (Tarık Buğra, Firavun İmanı).

Göl Saatleri: Ahmet Haşim’in çok bilinen şiirinin adı.

Haber: “Mardin’de, Emir hamamının damında otlamakta olan bir eşek camlı kubbenin çökmesi üzerine hamama düştü. Yıkanan kadınlar çığlıklarla kaçışmışlardır.” (Orhan Hançerlioğlu, “Ekilmemiş Topraklar”).

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails