Maniac Sea1 Ep.1 ve
2'yi seyrettim (31 Ekim).
++ The Glass
Castle (2017) aile zehirlenmesi, ebeveynlikteki doğru yanlış
arasında geçen salınımı iyi anlatıyor, iyi oyuncuları var, temposu iyi
ayarlanamamış (30 Ekim).
++ The Wild
Bunch (1969) Director's Cut versiyonuymuş, elli yaşında adamların
aksiyonu, Peckinpah, gerçekçilik bahsinde büyük viraj (29 Ekim).
++ 7 Days in Entebbe (2018) belgesel
havasına dans gösterisi eklemişler, onu anlamadım (28 Ekim)
. ++ Hot Summer Nights (2017) bir enerjisi var,
iyi de ilerletiyor ama finale nostaljik giriyor, el freni misali (27 Ekim).
++ Eskişehir yolculuğu (25-26 Ekim).
++ The Spy Who Dumped Me (2018) kadın
kahramanlı komedi aksiyon, entrikasını çok belli ediyor, ortalamanın altında
(24 Ekim).
++ The Guerney Literary and Potato
Peel Pie Society (2018) epeyce iyimser, epeyce aşikar bir
romantizm, edepli bir edebiyat (23 Ekim).
++
Destination Wedding (2018) tatlı bir komedi, tiyatro oyunu
olsa olurmuş, o da handikabı (22 Ekim).
++
Wanderlust Sea1 Ep. 5 ve 6'yı seyrettim (21 Ekim).
++ Burning (2018) Murakami öyküsü, muğlak ve muammalı
(20 Ekim).
++ Incredibles 2 (2018)
beklediğimden iyi çıktı (19 Ekim).
++
Wanderlust Sea1 Ep.3 ve 4'ü seyrettim (18 Ekim).
++ The Equalizer 2 (2018) sürprizi yok (17 Ekim).
++ Harlots Sea2 Ep. 7 ve 8'i seyrettim (16 Ekim).
++ Mary Magdalene (2018) güzel sahneleri
var, Meryem yorumu yeni sayılabilir, o bakımdan ilginç (15 Ekim).
++ The Frankenstein Chronicles Sea 2 Ep.3 ve
4'ü seyrettim (14 Ekim).
++ In Darkness (2018)
iyi başlıyor, sonrasını hem çok belli ediyor hem de abartıyor (13 Ekim).
++ Beirut (2018) merak ettiğim bir filmdi, Gilroy
ortalamayı her zaman tutturan bir yazar (12 Ekim).
++ Apostle (2018) bazen efektler, bazen sound, bazen
kamera kullanımı ilginç ama kafası çok karışık bir hikaye (11 Ekim).
++ Le Samourai (1967) nostalji yaptım,
alandelonun cool katilliği (10 Ekim).
++ Rampage (2018)
, temiz kalpli kingi kongi kıymetlimis, Holivut gişe sineması finalde tarumar
olan şehir atmosferini seviyor (9 Ekim)
.++ Black 47 (2018)
biraz İnce Memed biraz western, Ayrışkırem bir isyan hikâyesi (8 Ekim).
++ Norsemen Sea.1 Ep.1 ve 2'yi seyrettim (7 Ekim)
.++ Hold the Dark (2018) atmosfer var, gerilim
var, vay diyorsun bi şey olacak, olmuyor (6 Ekim).
++
Touch of Evil (1958) potansiyelliymiş, Welles'in "tek
adam" olmak istediği filmlerden (5 Ekim).
++
İstanbul yolculuğu (4 Ekim).
++ The
Frankenstein Chronicles Sea 2 Ep.1 ve 2'yi seyrettim (3 Ekim).
++ Gotti (2018) iyi başlıyor, sonra neredeyse
belgesele dönüyor (2 Ekim).
++ Heartthrob (2017)
ergen medcezirini anlatıyor anlatmasına ama izlenmeyeceğim korkusuyla
direksiyonu abartıya kırmış, çakılmış (1 Ekim).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder