Pazar, Ocak 07, 2018

Yıl Dönümü-İş Dökümü


Geçen yıl iki kitabım çıktı, biri portrelerden oluşan, bol mecazlı, hafif ve serçe boyundaki Kuş Eppeği. Bir daha böyle bir şey yazar mıyım bilmiyorum. Elim hep böyle şeylere gidiyordu, nefsimi körelttim galiba. Resimli Türkçe edebiyat Takviminde yer doldurmak için yazıp durmuştum, Mizah Mahallesinin devamı gibi oldu. İkinci kitap, Levent'le (Gönenç) ile birlikte yazdığımız yazıları toparladığımız, yeni bir yazı eklediğimiz bir derleme oldu, Muhalefet Defteri: Türkiye'de Mizah Dergileri ve Muhalefet adıyla YKY'den çıktı. Mizahla devam edersem, biri yıl başında biri yine Levent'le birlikte yıl sonunda olmak üzere iki makale yazdım. İlki, geçen yıl, mizah dergilerini hedef alan bir rapora cevap niteliğindeydi. İkincisi, mizah dergilerinin geleceği hakkında Levent ile birlikte yaptığımız bir konuşma metninin yazıya dönüştürülmüş, revize edilmiş haliydi.



Geçen yıl Sefa (Sofuoğlu) ile Alayına İsyan ve İrem'i Beklerken isimli çizgi romanları yaptık. İlki biraz daha uzun sürdü, on yedi ayda bitmişti, ikincisi daha kısa, beş ayda tamamlandı.

Payidar'ı Berat (Pekmezci) ile birlikte Fitbol için hazırlıyorduk, telif sıkıntısı oldu, albüm yapalım dedik. Ben uzun ilave öyküler yazdım, henüz 13 sayfalık bir tanesi tamamlanabildi. Berat, yurt dışına taşınınca planlarımız biraz aksadı. Bakalım nereye varacak?

Benzer bir sorun, Murat (Başol) ile yaptığımız Bozkır'da yaşandı, 221B için çiziyorduk, ne yapalım-albüme dönüştürelim dedik ama arkasını henüz getiremedik. Bu arada ben Bozkır'ı başka bir hikayeyle internet dizisi olarak senaryolaştırdım, onun da akıbetini bekliyorum.



Senaryolardan devam edeyim. Türkiye'de çizgi romanın gelişimini anlatan, senaryosunu ve danışmanlığını yaptığım Çizginin Kahramanları çalışması, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti En İyi Belgesel Ödülü aldı.

Funda Ödemiş'in yapımcılığını Ömür Atay'ın yönetmenliğini yaptığı senaristlerinden biri olduğum Kardeşler filminin çekimleri tamamlandı. Eurimages desteği aldığı için Avrupa'daki büyük festivallerden birinde gösterilecek, merakla bekliyorum.

Düzenli olarak her ay Sabit Fikir'e çizgi romanla, daha çok grafik romanla ilgili yazı yazdım. Grafik romanla ilgili bir yazım Mart sayısının kapağındaydı. Grafik romanla ilgili hafiften misyonerlik yaptığımı, ısrar ettiğimi, iştah gösterdiğimi itiraf ediyorum.

Geçen yıl, değişik bir şey denedim ve ilk kez bir yazı/yazarlık atölyesi yaptım. Bana göre olup olmadığından emin değilim ama her editörün bunu deneyimlemesi gerektiğini düşünüyorum.


Bu yıl, dördüncüsü oldu ama artık bir yenisi olmayacak, Edebiyat Takvimini bir kez daha yapmayacağım. İşi gençlere devrediyorum, jübile yapıyorum diyeyim. Çok zor işler, öldürmüyor, canlı canlı gömüyor derler ya, öyle zor iş... Dördüncü yılın sonunda bırakıyorum.

Funda, kuaförlerle ilgili bir kitap yapıyordu, bir kadın çizerle bir kadın berberini anlatmamı istedi. Ece (Zeber) ile Cankoç isimli bir hikaye yaptık, Aynanın Önünde Cımbızın Ucunda (İletişim Yayınları) kitabında yer aldı.

Bunlar da devam eden işler alt solda Hüseyin'in (Soylu) çizdiği 70'lerde geçen bir futbol simsarı hikayesi Çengel, sağdaki ise Taner'in (Duran) çizdiği Fakir Şükrü. 1930'lardan bir kabadayı hikayesi diyelim. İkisi de Ankara öyküleri...



2017'de sayı olarak 28 kitabın editörlüğünü yapmışım, sonuçta işim bu. Zorlayıcı ve hep önden gitmeye zorlayan bir iş editörlük. En sevdiğim tarafı yeni yazar ve ilk kitap çıkarmak. Yaşım gereği ben bıraksam bile onlar devam edecekler, ilk yol arkadaşlığını benimle-bizimle yaşamış olacaklar. Hoşuma gidiyor bu his. Bu yıl beş tane ilk kitap çıkmış bizden.

Kaç sayfa okudum, kaç mail yazdım, kaç telefonla konuştum sayamam.

Yakınlarım biliyor, Ankara dışına pek çıkmıyorum, sevmiyorum ve istemiyorum ama ona rağmen dokuz kez İstanbul'a, iki kez İzmir'e, bir kez de Eskişehir'e gitmişim.

Bu dökümü hiç yapmazdım, şu yüzden istedim. Günler ve işler geçip gidiyor, hep bir yenisi geliyor, hep bir başkası hazırlanıyor. 2018'de hayatımla ilgili bir değişiklik yapmak istiyorum. Buna hazırlık belki de, kendime bir manzara göstermek...

Bu yıl Funda, KHK ile mesleğinden, severek yaptığı işinden, akademisyenlikten uzaklaştırıldı. Tuna, okul değiştirdi vs...Yeni koşullara adapte olmaya çalıştık. Umut ekmeğimiz, "geçer bunlar" sakızımız, meşgale iyidir şiarımız oldu. 

1 yorum:

Elif Ayvaz dedi ki...

Çok iyi bir takipçisi değilim çizgi romanın ama birkaçını okumuştum. Ama Kuş Eppeği'ni alayım okuyayım diye diye okuyamadım gitti. Utanıyorum.

Related Posts with Thumbnails