Çarşamba, Eylül 28, 2016

Garip Bir Dünya


Nihat Abi'yi kaybettikten sonra taziye mesajları, telefonları alıyoruz.

Bir tanesi güzel başlayıp, başka bir ruh haliyle geliştiği için paylaşmak istedim. Biri roman dosyası göndermiş ve şöyle yazmış: "Bu çalışmamı inceledikten sonra eğer basmak isterseniz, çalışmamın girişine bir sayfada görünmek üzere  "Nihat TUNA Anısına" (yazısı yazabilir) veya bu konuda sizlerin önereceği Merhum Nihat Bey hakkında bir kaç söze de yer verebilirim..."

Şaştım kaldım, ayıp bile değil bu. Daha fena.

Bir insanı tanımıyorsun, başsağlığı diliyorsun ama sonra asıl derdine dönüyorsun. Bir romanım var, bu romanımı yayınlarsanız, romanın başına Nihat Tuna ile bir yazı yazabilirim. Yok eğer yayınlamazsanız, böyle bir yazı yazmam.

Nedir bunun adı? Havuç koklatmak mı?

Geçenlerde, üniversiteden atılanlarla ilgili yayınevinin duyurusunu paylaşmıştım, biri, dosyası bizden reddedilen biri, ilgisiz biçimde, romanından, dosyasından bahseden kahırlı bir şeyler yazmıştı altına. Sonra mail de attı bana. Baktım, 18 ay önce yazışmışız, kitabı da bir yerden çıkmış üstelik. 18 ay bekliyorsun, insanların işten çıkarıldığı zor bir zamanda, ilgisi olmayan bir hırsla, kendini tutamayıp langır lungur şarlıyorsun. İnsan anlamlı, haysiyetli şeyler için tartışmalı, edecekse bunlar için kavga etmeli, talepte bulunmalı. Ben bu hırsı, bu körlüğü anlayamıyorum.

Garip bir dünya bu...

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails