Yayınevleri teorik olarak her dosya ile ilgilenirler, iyi
bir yazarla karşılaşmak ve iyi bir dosya bulmak isterler. Bakmamak, okumamak,
ilgilenmemek gibi bir durum bence mümkün değil. Çünkü editörler ve yayıncılar
geçimlerini bu işten sağlarlar. Her metinle, hele yayın için uygun bulunan bir
metinle çok uzun süre çalışılır. Bunlar pek farkedilmez ama metinler tek tek
iyileştirilmeye çalışılır. Bir editör, ister istemez yazarla arkadaş olur,
önerilerde bulunur, içerikle ilgili tartışır. Kişisel olarak şunu
söyleyebilirim: Yeni bir yazar çıkartmaya özel olarak ilgi gösteriyorum ve
onlarca genç yazarla birebir çalışıyorum. Bizden çıkan pek çok yazarla konuşun,
hepsi dosya göndermiş, kendilerine sonradan ulaşılmıştır. Posta kutusundan
çıkan yüzlerce kitabımız var. Yazarların yayınevlerini dolaşarak
reddedilmelerine ilişkin epey hikaye anlatılır ama dikkat ederseniz bu tipik
bir Amerikan Reader Digest anlatısıdır. Her türlü zorluğa karşın başaran adamın
hikayesi bu. Reddedilme hikayesi kabul görme hikayesinden daha ilginç çünkü.
Sabah Kitap, 19.7.2013 sayısı için sormuşlardı, yazar adayları kendileriyle ilgilenilmediğini iddia ediyorlarmış, bütün kapılar kapanıyormuş, cevapladım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder