Salı, Ağustos 23, 2022

Feminizm ve grafik roman


Çıkalı epey oldu aslında, "Feminist Çizgi Romanları" Birgün Kitap, kapak konusu yaptı, sayıyı görmedim ama vesile edeyim dedim, yakın dönemlerde bana çizgi romanla ilgili en çok sorulan sorulardan biri bu çünkü. Grafik roman, nasıl oldu da feminist edebiyatın bir parçası oldu diye merak ediliyor. 

Çizgi romanlar çok çok uzun süredir mainstream'in bir parçası değil, az satıyor, filmler ve diziler yoluyla yeniden oralara dahil olmaya çalışıyorlar. Grafik romansa baştan bir reddediş ve azla yetinme hali... Otobiyografik nitelikleri, yavaş akan hikayeleri ve muhaliflikleri nedeniyle "best seller" biçimlere ve çoğunluk değerlerine bir karşı çıkış tavrı gösteriyorlar. Kaba bir ayrım gibi gözükebilir, ama çizgi roman daha "erkek" kaldı veya grafik roman etkisiyle farkındalığını artırdı. Muktedir erkek hikayeleri kolaylıkla anlatılamıyorsa, dünyada olup bitenlere daha duyarlı olan grafik roman ekolünün katkısı yadsınamaz.  

Hal bu olunca, feministlerin haliyle yakınlık duyabileceği bir anlatım biçimi ve sanat formu oldu grafik roman. Endüstri dışı kalabiliyor, çok çizer ve çok yazarlı bir piyasa sür'atine ve çokluğuna ihtiyaç duymuyor. Mutlaka çok iyi çizilmesi gerekmiyor, her ay çıkması beklenmiyor filan... 

Feminizm temelli, erkeklik eleştirisi yapan grafik romanların artışından söz ediliyor, bence henüz o denli artmadı, çok çok artacak... Çünkü feminizm alternatif bir popülerlik kuruyor. Bana, iyi kadın çizer yok deniyor, eskiden evet derdim, erkekler kadar çok değiller... Bir süredir, iddia edilen iyi çizginin ne olduğunu soruyorum, merak ediyorum çünkü, Bonelli ya da Marvel ölçüsünde göz alıcı bir çizgiden söz edildiğini anlıyorum artık.... Sahiden çok çok farklı mecralar... Ve hep söylüyorum, asıl önemli olan, hikaye anlatabilen bir çizginin olması... Ardışıklık kurarak kendini okutabilmesi...

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails