Bugün aynı arkadaş, sahi söylüyorum, tek kelimesini anlamadığım, hayat memat meselesi gibi anlattığı şikayetlerini yineleyince şöyle yaptım...Önce arkadaşı sonra tanımadığım diğer arkadaşı listemden çıkardım.
Mesele, galiba, şair kavgasıydı, tek kelimeyle umurumda bile değildi... Türkçe edebiyat editörlüğü yaptığımdan beri ilginç insanlarla karşılaşıyorum, birbirleri hakkında konuşuyor, şikayetler ediyor, beni uyarıyorlar. Çok açık söylüyorum, ben bu alandaki kavgaları, aktörleri, cereyanları, husumetleri bilmiyorum. Ben romanları, kitapları, ortaya çıkan işleri bilirim, onları bilmeye öğrenmeye çalışırım, gerisini bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum. Onun dışında kim kimdir sahiden fikrim yok. Dahil de olmayacağım.
Kişisel geçmişimle ilgili iki not düşeyim: sayıca çok şey üretmeme rağmen, çizgi roman camiasından uzak duruyorum, niye, deli gibi kavga çıkıyor da ondan. Handiyse üniversiteden bu yüzden, kavgalardan usandığım, işin boku çıktığı için ayrıldım...Nerde kavga çıkar, ben oradan kaçarım. 46 yaşımdayım, daha ne kadar yaşayacağımı bilmiyorum, diyeceklerimi ya da kavgamı, ürettiklerimle sürdürmek istiyorum...
Tavsiyem, hep aynı, hayat kısa, ne yapsanız kısa, işinizi yapın...Bu kavgalar, kayıkçı kavgaları... İnsan, hatırlamayacağı kavgalardan kaçmalı derim...Giderim...
1 yorum:
Helal olsun vesselam.
Yorum Gönder