Malum, medya şizoittir; dürüsttür ama yalan söyler, reklamverenler için yayın yapar ama halkın nabzını tuttuğunu iddia eder, kendisi üretir ama sokağın dilini konuştuğunu vurgular. Öte yandan medya çalışanları kendilerini bu vasatlığın üzerinde konumlandırmak da isterler. Halkı biliyorlardır, "amcacım" teyzecim" diyecek kadar onlara yakındırlar, elbette ki bu vasatlığın kat be kat üstündedirler, aralıklarla bunu belirtme gereği duyarlar. Bu popüler kültür ne iğrençtir, bu yozlaşma nereye varacaktır, ilkokul seviyesinde program yapıyorlardır şu bu...Kendileri gibi orta sınıftan, iyi eğitimli başka gazetecilerle konuşurken itiraflarda bulunurlar. Sektörden ve kendilerinden memnun değillerdir vs
Bir yönsemeden söz edeceğim. Bir şey popüler olur veya birisi vasat bir iş yapar, taklittir, yaratıcı değildir ama konuşulur olur, haber değeri taşımaktadır. Örneğin Ceza isimli rapçi Mozart'ın Rondo Alla Turca'sına söz yazmış, söylüyor. Söylesin. Siz bunu haber yapacaksınız, ki işin doğası gereği yapmalısınız, yaptınız, mutlaka Mozart'ın asıl icracılarına danışırsınız: "Nasıl olmuş". Dualizm kurulur. Yüksek sanat ve yozluk. Ne kavga! O temsilci, muhtemelen beğenmeyecektir yapılan işi. O tezat nasıl lezzetlidir bir bilseniz. Yüksek sanat temsilcisine öyle bir şey sorulur ki Ceza'yı ayazda, cıscıbıl açıkta bırakırsınız: "Tanıyor musunuz Ceza'yı". Tam tersi akla gelmez: Ceza'ya sorulmaz bu soru: "Gürer Aykal'ı tanıyor musun?"
Televizyon nerede duruyor? Konser salonunda orkestranın yanında mı? Ceza'nın dahil olduğu müzikaletinin üreticisi ve dağıtıcısı değil mi bu televizyon? Gürer Aykal'a bunu sorarken ne amaçlıyorsun? "Vay arkadaş ne cahil bu memleket Hocam mı" demek istiyorsun? Yoo... Ajitasyon yapıyorsun... Mutedil bir cevap sana yetmiyor, kişiselleştiriyorsun... Ceza'yı tanımıyor musunuz? İşin kötüsü ne biliyor musunuz? Poz poz...oynuyor gazeteci... Kendi de olamıyor. Müşterin kim? Reklamverenlerinin müşterisi olan orta sınıf...Karagöz Hacivat zıtlaşmasında sen nerede duruyorsun? Medyanın yerine getirdiği ideolojik işlev, ana konumlardan birini ya da öbürünü
dolaysız olarak desteklemeye dayanmaz: Konumların hareket ettikleri ve üzerine mücadeleye
girdikleri yapılanmış ideolojik alanı
donatmaya ve alttan alta desteklemeye dayanır. Klasik müzik temsilcisini entel, pop şarkıcısını Karagöz yapmıyorsunuz işte veya kendinizi Ceza'dan yukarıya oradan da entelektüelin yanına taşıyamıyorsunuz. Pekiştiriyorsunuz...Lahmacun ile istakoz karşıtlığına meze oluyorsunuz. İzleyicilere zaten bildiklerini ve kolaylıkla tahmin
edebileceklerini sunuyor ve izleyiciye sahip olduğu konum dışında
bir alternatif getiremiyorsunuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder