Ben çocukken büyüdüğüm mahallede bir abimiz, biz top oynarken yanımıza gelip "oh, keyifler gıcır, akıyor sular şakır şakır" derdi. O vakitler gülerdim, şimdi nostalji filan yapıp yine gülüyorum. Bir kaç gün önce Büşra Ersanlı hocayı KCK adı verilen örgütle ilişkisi dolayısıyla tutukladılar. İyi bir okur olduğumu düşünüyorum, kim ne yazar olabildiğince izliyorum. Büşra Ersanlı, bilmeyenler için söylüyorum; sakin, mesafeli, polemikten uzak duran, bağırmadan anlatan, aklı başında bir yazar, bir akademisyendir. Durduk yere Büşra Ersanlı tutuklanınca anlayamadım, hala da anlayamıyorum. Bugün 700 imzalı bir bildiri yayınlandı, ben de imzaladım. İmza mühim değil, neye ilaç olur bilmiyorum. Öyle bir hınç iklimi var ki her şey karışmış durumda...Sakin, mesafeli, anlamak için konuşan, dinleyen, itham etmeyen, rövanş peşinde koşmayan birilerine ihtiyaç duymuyor muyuz? Bu iç savaş hattını belirginleştirmek için yazmıyorum bunları. İnsanın vicdanı sızlıyor...Bu vicdan da sızlasın diye var zaten...
1 yorum:
Asıl vicdanı sızlaması gerekenlerde " keyifler gıcır, akıyor paralar şakır şakır" diye düşünüyorlardır herhalde...ülkemiz ne hale geldi..sansürler...internet..sitelerinin engeli...vs...adı özgürlük olan bir hapishanede yaşıyoruz sanki...Yazı için teşekkürler
Yorum Gönder