Perşembe, Ağustos 06, 2015

Unutulan (!) Yıldız




Geçtiğimiz günlerde Akgün Tekin’in Doğan Kitap’tan çıkan Türk Basınında Kayan Yıldız: Haldun Simavi’nin Günaydın’ı adlı kitabını okudum. Basın tarihi çalışmalarını kaçırmamaya çalışıyor, hemen hepsini okuyorum. Akgün Tekin, Haldun Simavi’nin Günaydın gazetesinde yetişmiş, gazetenin uzun yıllar yöneticiliğini yapmış Rahmi Turan’ın yakın çalışma arkadaşı. Rahmi Turan hangi gazeteye giderse onu da yanında götürmüş. Kitap o sebeple sadece Simavileri ve Günaydın gazetesini anlatmıyor, bir Rahmi Turan güzellemesi de yapıyor. Oldukça dağınık, epeyce tekrar eden kendi içinde tutarsız bölümleri var kitabın. Öte yndan 700 sayfalık kitapta çok sayıda anekdot, dedikodu, belge var. Çizgi dünyasıyla ilgili bölümlerden bahsetmek istedim.

Haldun Simavi’nin Bedri Koraman çizgisini çok beğendiğini, o tarzda bir çizer (fotoğraf ayrıntısında arkaplan çizimleri içeren iyi portreci olacak-resimsi bir karikatürist) istediğini anlatıyor Akgün (s.195). Hatta Oğuz Aral’ın iş başvurusunu sırf bu nedenle (çizgisini beğenmeyerek) uzun süre reddettiğini aktarıyor (s.613). Sonraki yıllarda Bedri Koraman’ı transfer etmek istemiş, Koraman’dan kaynaklanan nedenlerle gerçekleşmemiş. Koraman tarzında çizer olarak çıkardığı Kamil Çakmak’tan ise memnun kalmamış vs

Ferit Öngören’in (Türkiye’de mizah tarihiyle ilgili gerçekten çok önemli metinler yazmıştır) bir dönemin meşhur (Akgün’ün deyişiyle mizahi seks gazetesi) Tan gazetesindeki esprili haberleri (!) yazan ekibin içinde olduğunu bilmiyordum (s.200).

Akgün Tekin’in kitabının Rahmi Turan güzellemesi yaptığını söylemiştim. Kitapta bir çok yerde insanı gülümseten methiyeler yapılıyor Turan için. Kara Murat ile ilgili bölümlerde Rahmi Turan - Abdullah Turhan ayrılığına nedense değinilmiyor (s.520-5). Öyle ki Abdullah Turhan, Kara Murat’ı kısa bir süre çizmiş, sonra dergi çıkartmak için kendi isteğiyle gazeteden ayrılmış gibi anlatılıyor. Kara Murat’ı yıllarca tek başına o çizmemiş de çizerlerinden biri (sadece bir tanesi) olmuş sanki.

Turhan’ın Günaydın’dan ayrılıp Sabah’a geçen Rahmi Turan ekibinin içinde yer aldığı nedense unutulmuş. Aynı Turhan, Rahmi Turan Sabah’tan ayrılınca onunla birlikte gitmemiş, gazetede kalarak bu kez Selahattin Duman ile birlikte Burakbey’i sürdürmüştür. Abdullah Turhan açık bir tercihte bulunarak Rahmi Turan’dan ayrılmıştır. O kadar insanla konuşan-yazı alan Akgün Tekin keşke Abdullah Turhan’la da konuşsaydı. Halen Rahmi Turan ile çalışmayı sürdüren bir yazar olarak bunu tercih etmemiş sanki.

Alıntı: “(…) bir süre sonra kendi işini kuracağını söyleyen Abdullah Turhan çizmeye ara verdi. Bu defa başka bir usta Gürbüz Azak görevi üstlendi. Daha sonra, Refet Kartal, Ragıp Derin ve Ertan Tank gibi yine kendi alanlarında usta olan ressam arkadaşlar Kara Murat’ı çizmeyi sürdürdüler [Son olarak Ergin Asyalı çiziyor]” (s.524) 

Düzelteyim: Abdullah Turhan 1971 ile 1986 yılları arasında benim saydığım 20 Kara Murat serüveni çizdi. Sonra zaten Sabah ve Burakbey dönemi başlar. Hangi ara ismi geçen ressamlar Kara Murat çizmiş olabilirler ki… Hafızadan yazıyorum 86 sonrasında Ertan Tank, Kara Murat çizmeye başladı, sonra bir trafik kazası geçirdi ve çizemez oldu. Bir iki yıl sonra Süleyman Gök bir serüven çizdi ve yanılmıyorsam o serüven dergide de yayınlandı. Ragıp Derin Durakoğlu’nu çiziyordu o dönemler ve o yıllarda Refet Kartal artık hiçbir şey çizmiyordu nerdeyse. Gürbüz Azak ismi Kara Murat bahsinde yanlışlıkla geçiyor diyelim. Bu isimlerin hemen hepsi Abdullah Turhan’ın yardımcılığını da yapmışlardır.

Bir parantez açıp o döneme ilişkin merak ettiğim bir konuyu açayım. Kara Murat o dönem Günaydın’da günlük olarak tefrika ediliyor, ayrıca haftalık dergi olarak da yayınlanıyordu. Rahmi Turan, Sabah’a geçtiğinde Kara Murat’ı Günaydın’da bıraktılar. Muhtemelen telifle ilgili sorunlar çıkabilir endişesi taşıdılar ve ona benzeyen yeni bir tiplemeye, Burakbey’e başladılar. O arada Kara Murat (ve Tarkan) haftalık dergileri Günaydın Veb Müessese Müdürü Samet Koçyiğit’e satılıyor. Kara Murat’ın telifi kimdedir belirsiz? Abdullah Turhan ya da Rahmi Turan bu satıştan pay alıyorlar mı-çıkan dergiden telif alıyorlar mı belirsiz. Çok daha sonra Rahmi Turan Kara Murat’ın hikâyelerini (Meydan ya da Gözcü’de) başka çizerlere yeniden çizdirmeye başladı. Abdullah Turhan’ın kareleri başkaları tarafında aynen ya kopyalandı ya yeniden çizildi. Orada da bir karmaşa oldu. Tüm bunları izlerken bana hep bir dava tehdidi, dava açılabilir endişesi ya da bir dava açılmıştır gibi geldi. Aslı nedir bilmiyorum.

[Yazıyı, 2006 yılında koloni'ye yazmışım, aynen alıntıladım]

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails