Tahta kaşıklar, kilim desenli giysiler, yelek mesela. Duvara asılı saz, Ruhi Su, şu bu... Karikatürü hiç etkilemedi bunlar, hatta Komünist Partili Engin bile es geçti, vakit Yetmişlerin sonu, Mikrop dergisi. Bir ara, çok sonra mizahçıları konuşturan panellerden birinde, Çağçağ “Köylüyüm, köylü olmaktan gurur duyuyorum” demişti, giyimiyle müsemma. Sonra bir gün Hayal Kahvesi’nde Timsah’tı gördüm. Kendi de bar açtı, Barfly “…Manhatten esintileri” diyordu mekân için, çökelek peyniri değil.
Şehirlidir Türk mizahı, başka İstanbul yok diyen, Hıdır’a, Zübük’e, Zonta’ya, Maganda’ya herkesten önce kızan. Arsızdır, eleştirmeye yetkili tek merci gibi, kendisine katılanlara da kızar: “Bizim magandamız o saf-tertemiz gecekondulu değil!” Peki ya kim? “Yavrunuzun Sayfasın”nı okuyanlar mı? Hem Tommiks, hem Binbir Surat. Hem sevecek, hem dövecek.
Şehirlidir Türk mizahı, başka İstanbul yok diyen, Hıdır’a, Zübük’e, Zonta’ya, Maganda’ya herkesten önce kızan. Arsızdır, eleştirmeye yetkili tek merci gibi, kendisine katılanlara da kızar: “Bizim magandamız o saf-tertemiz gecekondulu değil!” Peki ya kim? “Yavrunuzun Sayfasın”nı okuyanlar mı? Hem Tommiks, hem Binbir Surat. Hem sevecek, hem dövecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder