Gün’de küçülmüş, büzüşmüş dertop olmuş çizgisiyle patronun “doldur” dediği yere çizmekle başladı hikâyesi. Yıllardır çiziyordu, müebbet. Pişman bir ihtiyar olacağına çılgın bir ihtiyar olmayı seçti. Herkesten çok öfkeliydi ve herkesten çok aç. Sessizlik doğumla bozulur ölümle kurulur. Doğurdu. Gırgır’ı, çizginin Maracana’sını yarattı. Mizah diyarlarının protestan karıncası; karikatürün kuralıydı, çocukların krallığında. Mümini kalmamış bir dinin peygamberi olmadı Oğuz Aral. Budandıkça gürleşen ağaçları, terinden beslenen toprakları kaldı geriye. Hiçbir sıfat üstüne tam oturmadı: Babalık, despotluk, üretkenlik. Hepsi yalan, iftira ve doğru. Konuşanlar yenilenler oldu çokça.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder