Salı, Aralık 22, 2009

Kâğıt Üstünde Maç Kazanmak!


Futbol dünyası için Temmuz-Ağustos ayları transferler, hazırlık maçları ve Avrupa kupalarındaki ön eleme maçlarıyla geçer. Taraftarlar endişe, özlem ve beklenti dolu günler yaşarlar. Bu özel dönemi bahane ederek çizgi romandaki futboldan söz edeceğiz. Doğrusu, çizgi roman edebiyat ve sinemaya öykündüğü için sporla , özel olarak futbol ile çok ilgilenmiş değildir. Çizgi romanın bir Amerikan sanatı olarak yaygınlık göstermesi, futbolun yeni dünyada çok da ilgi görmemesiyle bir arada düşünülürse, sınırlı örneklerin gerekçesi kolay anlaşılabilir.

Türkiye’de yayınlanan futbol temalı çizgi romanlar çoğunlukla Batı Avrupa kökenlidir. Yerli çizgi romancılar ise konuya değinmekle birlikte yoğunlaşmaya pek yanaşmamışlardır.

Futbolun anlatıldığı hemen her yerli çizgi romanın eleştirel olduğu söylenebilir; taraftar kültürü, kulüp yöneticileri ve alana hakim olan sosyal ilişkiler hicvedilir. Yayınlanan yabancı çizgi romanlar ise serüven trükleri ve aksiyon içeren oyunun kendisini anlatmayı tercih etmişlerdir. Altmışlı yıllarda Zıp Zıp dergisinde yayımlanan As Futbolcu, yetmişli yıllarda Doğan Kardeş’te çıkan Sihirli Ayakkabı (Billy Dane Bingley) ve seksenlerde Milliyet Çocuk dergisindeki Şimşek Santrafor Eric (Kai) Castel farklı kuşakları etkilemiş, futbol ile çizgi romanı sevmiş çocukların hafızasında yer etmiştir [yazardan itiraf: Billy Dane için sadece yerli çizgi romanlardan bahsetme ilkemi bir defalık bozdum].

Yerli çizerlerimizden futbolu konu edinen ilk çizgi romancı Bedri Koraman. Cici Can dizisinin bir bölümünde (1958) İstanbul kulüplerinden Fenersaray, Galatabahçe, Paragümrük Pele’yi alabilmek için yarışıyorlar. Cici Can’ın yüzüne boya sürülerek Pele olduğu iddia ediliyor vs… Oğuz Aral, aynı dönemde Lamba Bahçe-Galata Kulübe maçında kahramanı Şerafettin Haktanır’ı Galata’nın kalesine geçirerek şike yaptırıyor (1959). Yetmişli yıllarda çizdiği bir başka Utanmaz Adam hikayesinde Beleşino adıyla kahramanına İspanya’da forma giydirecek, görünmez olan Korna’nın yardımıyla rakip takımlara epey gol atacaktır. Bülent Arabacıoğlu’nun “en” kahramanı Rıdvan, giyeni bir futbol virtüözüne dönüştüren sihirli bir külotla ilginç bir futbol serüveni yaşayacak, doksanlı yılların başındaki Şeytan Rıdvan’lı, Oğuz’lu Fenerbahçe’de futbol oynayacaktır. Turhan Selçuk ise Abdülcanbaz’da, Osmanlının son döneminde, İşgal kuvvetlerinin futbol takımıyla oynanan maçın hikayesini anlatır. Abdülcanbaz ile Gözlüklü Sami rakip takımlardadır. Abdülcanbaz, bu ilk “ulusal(cı)” takımın golcüsü olarak rövaşata yapacaktır işgalcilere, işbirlikçilere!… Altan Erbulak’ın Yuki’sinin yaşadığı futbol serüvenlerini istisna sayarsak hemen tüm futbol çizgi romanları büyükler için hazırlanmıştır. Türkçe’deki yabancı örneklerle birlikte düşünülürse, “Türkiye’de yerli çizgi roman, çocuklar için üretilmemiştir” mantığı burada da tekrarlamış. [Tam Macera için yazılmış bol resimli yazılardan biri daha, 2007'den]

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails