Birisi
intihar ettiğinde, çıldırdığında, depresyona bir gerekçe gösterilir,
kara sevda, parasızlık, çıkışsızlık şu bu… Akla mantığa uygun bir şeyler
anlatılır. Oysa asla tek bir gerekçe yoktur, pek çok şey o büyük
sıkıntıyı tetiklemiş, beslemiş ve o sonuca götürmüştür. Bu türden büyük
direnişlerde tek bir nedeni işaret etmek yanlış olur. Gezi’nin asıl
nedenini aktüel siyasete, örneğin AKP ya da Başbakana olan karşıtlığa
bağlamamak gerekiyor. Sadece ona indirgenemez demek istiyorum. Bunu
yaparsanız Gezi’de Ulusalcı bir isyan vardı diyenlere de yanlış
diyemezsiniz. Her şeyden önce bütün dünyada benzer direnişler
yaşanıyor, hemen yerde anti kapitalist toplaşmalar gerçekleşiyor.
Global bir etkileşim var ama her eylem zamana ve yerele ilişkin yönler
içeriyor. Mevcut resimde yekpare bir muhalefet yok, tek siyasi bir
düşünceye indirgenemeyecek bir çoğulluk var. İnsanî ve kabul edilebilir
iyileştirme taleplerinden söz ediyorlar. Mesela polis şiddetinden
şikâyet ediyorlar. Genel olarak kalabalığı asıl oluşturan yaş grubu
90'lı yıllarda doğanlar, polisle en çok onlar çatışıyorlar (...)
Tamamı için link
VivaVerita ile Gezi'yi ve Gezi'deki mizahı konuştuk...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder