link
Pazar, Şubat 28, 2021
Cumartesi, Şubat 27, 2021
Cemal Nadir'in Cenazesi
Cuma, Şubat 26, 2021
İfşa ve skandal
Perşembe, Şubat 25, 2021
Nizam
Pazartesi, Şubat 22, 2021
Mahalle Kavgası
Pazar, Şubat 21, 2021
Cuma, Şubat 19, 2021
Bir kez Daha Uyandım
Perşembe, Şubat 18, 2021
Aylaklık
Çarşamba, Şubat 17, 2021
Deftere Yazmak
Yakın arkadaşlarım dahi, niye bu hammallığı yaptığımı, neden vakit kaybettiğimi filan soruyorlar... Cevabım yok, ekran başında yazmayı sevemedim bir türlü. Mecbur kalıyor, yapıyorum elbet ama bir de bana sor, sevmiyorum.
Defter tutkunu olunca, tarz da yapıyorsunuz. İlla ki kareli defterlere yazıyorum, kalın çizgili olmayan, kenarları spiralli, kalın kapaklı şeyler olmalı...
Bir şeyi alırken en çok incelediğim şeyler defterlerdir. Uzun uzun bakar, tek tek incelerim. Yazıp çiziyor, seviyor diyerek, defter hediyesi getirir eş dost... Teşekkürler filan ediyorum ama her deftere yazamıyorum bir türlü... Çoğunu başkalarına hediye ediyorum gizlice.
Çizgili deftere, çizgisiz deftere, çizgileri kalın olanlara yazamıyorum... Hemen her yerde açıp bir şeyler karaladığım için spirali olmayan, katlanamayan, kapağı sert olmayan bir şeye de yazamıyorum... Uzun uzun incelemem ondan.
Biten defterleri atamıyorum, o daha da saçma... Hemen hepsinde notlar, bir şeyler için kullanamadığım karalamalar var. Yazım düzgündür ama benim dışımda birilerinin okuyup anlamasına imkân olmayan notlardan söz ediyorum. Bir gün bir şeye yarayacak diye... Çoğaldıkça çoğalıyor o biten defterler.
Tarz dedim ya... İllet olduğum şeylerden biri, sevdiğim ve alıştığım defterleri bulamamak... Bir defteri seviyor ve kullanıyorsunuz, o bitiyor, yenisini alacaksınız, aynısını bulamıyorsunuz. O sebeple sevdiğim defterlerden çok sayıda alıyorum, defter azalırken mutsuz oluyorum.
Salı, Şubat 16, 2021
Yumruk
Pazartesi, Şubat 15, 2021
Karay
Pazar, Şubat 14, 2021
Seyrüsefer Defteri 126
Cumartesi, Şubat 13, 2021
Tenten ve Keloğlan
Sinek ve kadın
Cuma, Şubat 12, 2021
Sevdiğim bir kapak
Sevdiğim bir kapak... Edebiyatın ve gazetelerin "doğu" hikayelerine ilgi gösterdiği bir zamandan... Turhan Selçuk imzalı...
Ergenlik kaosu
Fotoğrafa dikkat kesilince erkek erkeğe dans eden epeyce çift gördüm, üstelik uluorta, yokluk mu diyelim, arayış mı, normal mi... başka bir zaman mı, ürkeklik mi, nahoş mu, sakalet mi... aklıma yatan bir ifade bulamadım. Homoerotik diyen çıkacaktır, belki o gençler için sadece orada olmak dahi yetiyordur... Benim gördüğüm bir tane de kadın kadına dans eden var. Marazi bir gerginlik. Arzunun kıyılarında sandal sefası...Modernizmin şehre inişi... Pıyy
Galiba resme bakıp tam bir ergenlik kaosu diyeceğim. Kaosun çoğulu yok, gücünü buradan alıyor, o partide olmayanları dahi etkiliyor...
Perşembe, Şubat 11, 2021
Eller aya biz yaya
Türkiye'de 1969 yılının çok satar kitabı... Aya Seyahat, gündelik dilde "eller aya, biz yaya" olarak tatlı bir kıkırdama vesilesi olmuştur. E gülmek de az şey değil hani, yok yere gülünmüyor.
Çarşamba, Şubat 10, 2021
Finito
Bugün benim için güzel ve ferah bir gün...OGMPictures için yazdığım film senaryolarından ilkini bitirdim...
Görsel, temsili olarak senaryo bittiğindeki halimi gösteriyor.
Arada espri yaparım ya... Valla!
Salı, Şubat 09, 2021
Sevgi
Pazartesi, Şubat 08, 2021
Dört yıl oldu
Sahiden zulmedildi,
yazık edildi, utanan varsa eğer, baştan sona ayıp edildi.
Bu kadar insan geçen dört yılda neler yaşadılar, neyle geçindiler, hangi haleti ruhiye ile ayakta kaldılar…
Hangi vicdanla konuşulur bunlar bilemiyorum.
Herkes daha ilk günden haksızlık yapıldığının farkındaydı, ihraç edilen
herkesin görevine mutlaka geri döneceğini, maaşlarını faiziyle, toplu olarak
tüm haklarıyla birlikte geri alacağını biliyordu...
Tarih sayısız vesikayla doluydu, her türlü haksız ihracın nasıl sonuçlandığını
birer birer resmediyordu. Rahat olun diyorlardı.
Yine de yaptılar, aklı başında insanlar üniversitenin, lincin,
horgörünün, kavganın ve yok saymanın yeri olmadığını bilmiyor muydu? İnsanları
hasımlaştırarak bir yere varılamayacağını hiç mi düşünmüyorlardı dersiniz…
Hepsi falan
filan işte… Dört yıl geçti. Ateş düştüğü yeri yakıyor…
Bugün, tek bir dava yok haklarında, tek bir suçlama… yine de hakları iade
edilmiyor, dışarıda tutuluyorlar. Hukuk ve demokrasiden söz ediliyor ya arada… Hepimiz,
gevezelik edip birbirimizi kandırıyoruz.
Sadece son dört yılda kaç nitelikli akademisyen ve kalifiye insan yurt dışına çıktı, oralarda çalışmaya başladı sayan var mı?
Pazar, Şubat 07, 2021
Dış mihraklar
https://www.deviantart.com/camelid/art/The-Foxing-Hour-867627917 |
Bir Küfür Listesi
Bu bölümde derlenmiş küfürleri sıralarsam... liste şöyle (alfabetik): Allak (dönek), Alık, Aşüfte, Avanak, Balkabağı, Batakçı, Budala, Cavlak, Çıfıt, Çüşdede, Dangalak, Dekbaz (Hileci), Enayi, Fodul, Güdük, Haylaz, Herif, Hımbıl, Hödük, İzbandut, Kahpe, Kaltak, Kancık, Kerata, Kınamsık (her şeyi kınayan), Kışmir, Kodoş, Kokoniça, Kokoroz (Çirkin), Köftehor, Marsık, Maskara, Melun, Mendebur, Merdut (kovulmuş), Mızıkçı, Moruk, Mürai, Nankör, Nobran, Ödlek, Paçavra, Postal, Sinsi, Soysuz, Sümsük, Sünepe, Şaşkın, Şaşkoloz, Tabansız, Teres, Ulan, Yabani, Yobaz, Yumurcak, Zartolos (çok osuran), Zevzek...
Bir iki not düşeyim, birincisi liste çok geniş değil, Ortaoyunu ve Karagöz oyunlarının epeyce gerisinde. İkincisi, iddiasına rağmen sahnede kullanılan küfürler cinsel uygunsuzluk vurgusundan azade değil... Yani küfrederken aşağılama temel amaç olduğu için, cinsel ilişkiyi bir zaaf, bir düşkünlük olarak görmek ve göstermek işin doğasında vardır. Postal mesela, kaba saba insanlara da denir, çok sayıda cinsel ilişkiye girmiş kadınlara da... Üçüncüsü, yine listeye bakıyorum da tiyatroda, hele (okullarda sahnelenen) piyeslerde küfür, uzunca yıllar, bir gerçekçilik "silahı" olarak görülmemiş, güldürmek niyetiyle işlevselleştirilmiş bir araç olmuş.
Cumartesi, Şubat 06, 2021
Bak sen şuna
Meraklısı için link
Meğer, bakıyormuş, işine gelirse odaklanıyormuş şarkıya, hanendeye... Gülüyorum buna... Aynı adamın aralıklarla fotoğrafını bulmuş olmama da sahiden şaşırıyorum. Kader mi, mesaj mı, hayat mı diyelim onu da bilemiyorum.
Beyfendi saklamış, atmamış fotoğrafları... Para verip aldığı için mi kıyamamış, fotoğraf mı pahalıymış, ayrıca hatırası mı varmış insan merak etmiyor değil.