Babıâli’nin ressamı.
Yıldız’ın
birincisi. Yeniçeri Hasan’ı Sultan Selim’in. Ay gibi parlayan kara saçlar.
Klark bıyıklı yeni jön. Canlı gibi resim. Gülüşler, duruşlar, ürkeklikler, kim
biliyor kameranın önünde nasıl durulur. Her yıl, dört mevsim. Sonra Akad’ın
okulu. Ayhan, kralı oluyor sinemanın. Ne varsa şu dünyada, hepsi filim, hepsi
esas oğlanın kıyıya vuran dalgaları. Pencerede kızlar, kahvede erkekler,
perdede hülyalı yumruklar, dillerde gezen sözler. Kırkında gazinoda şarkılar
söylüyor, arada Holivut seferi, batan geminin yolcusunun İstanbul’a dönüşü.
Sanatı rica edemezsin kimseden. Ayhan Işık, şehrin artistiydi, erkeklik hep
onun ağzından duyuldu, dalga dalga. Beklenmeyen ölümü Yeşilçam’ın.
Gercekten öyle... Ne güzel ifade etmişsiniz. Rahmetle ve saygıyla. Buyuk usta, cok büyük... sevgiler
YanıtlaSil