Cuma, Nisan 05, 2024

Tetikçi

Şükran Güngör, Çolpan İlhan'ın sigarasını yakıyor, bir filmden mi bilmiyorum ama "filim gibi" olduğu aşikar. Ben ergenken, bizden büyük "abilerimizin" kadınların sigarasını yakmak için fırsat aradıklarını, sigarayı yakarken gözgöze gelmeye çalıştıklarını, hele kadının elinin ellerine değmesini bir işaret saydıklarını biliyorum. Romantik görünüyordu ama erotik bir yakınlaşma arzusu da taşıyordu. Filim gibi derken filimlerdeki o kadının ve o erkeğin zarafeti, hasbihal ve halleşmesi taklit ediliyordu, her şey filim gibi yaşansın isteniyordu, olacaksa, artistçe ve meydan okuyucu biçimde olmalıydı. 

Benim sigarayla pek işim olmadı ama kenar mahallede cuara tüttürmenin manasını içten içe anlıyordum, yetişkin olmanın, çocukluktan çıkmanın bir işaretiydi sigara içmek. Doğal olarak başlangıçta ben de içtim. Rakının yanında, türkü söylerken, kahrederken filan... Tütünün kendisinden hoşlanmadığım için olabilir, bu pozdan çabuk vazgeçtim... 

Bilemiyorum, buraya gülerek yazıyorum, etrafımda sigara içen genç kızlar olsaydı, devam da edebilirdim. Hayatı sürükleyen, deveranlar yaratan en büyük "tetikçi" bence arzu... Sahip olma, fethetme, baştan çıkarma halleri hepimizi, kadın-erkek etkiliyor. Hem  sinemayı etkiliyor, hem sinema yoluyla bizi... Göz göre göre kışkırtılıyoruz, kışkırtılmaya teşneyiz veya...

Aşağıda yine sinemamızdan Melahat İçli'nin bir pozunu paylaştım. İstimini almış, seyredildiğini bilerek sigarasını yakıyor, gelgelli, film koparan biçimde...Her hikayeye lazım bir meşum kadın, arzunun meydan okuyan yüzü işte...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder