Salı, Nisan 09, 2024

Burnunu

Pandemi sırasında doktor arkadaşlar, insanların burunlarına çok dokunduklarından, parmaklayarak  karıştırdıklarından, bulaş riskini artırdıklarından söz ediyorlardı. İlk hastalardan biri olunca ayrıca dikkat kesilmiştim, ne ki, burnuma çok dokunuyormuşum. Öyleymişim, gülerek yazıyorum, sahiden bu kadarını bilmiyordum. hayatım bir film şeridi gibi filan şey edince, hah dedim, ta çocukluktan bu yana hep böyleymişim.

Hele yük filan taşırken burnum mutlaka araya girer ve bi kaşısan ricasında bulunur, nefes nefes oflaya puflaya, kaşırım, sonraları anladım ki ruhen sıkıldığımda filan bildiğiniz burnum kaşınıyor...  Askerdeyken asistanlık sınavına girmiştim, mülakatta nasıl kaşınmıştı anlatamam. Bahar gelince, burnumun kaşınması daha da artıyor, polenler yüzünde hapşırıp tıksırmaya başlıyorum...

Yakınlarda, burnunu karıştıran insanların alzeymır (alzheimer) olma ihtimalinin yüksek olduğuna dair ciddi bir doktor yazısı okudum. El yoluyla, burundan giren bakteriler ve diğer tuhaf şeyler, insanı bitiriyormuş falan filan... Covid derken bir de Alzeymır çıktı karşımıza...

Burun karıştırmak, hemen her kültürde bönlüğün işaretlerinden biridir ve edep dışı-ayıp sayılır. Çocuk eğitiminde özen gösterilen safhalardandır. İşin Alzaymıra kadar varması boşuna değilmiş mi diyeceğiz? 

Mizah, edep dışından beslendiği için gaz çıkaranlar, midesi bozulanlar, geğirenler, sümüğüyle oynayanlar malzeme edilir. Hoş, edep bahsi çetrefillidir. Yukarıda paylaştığım Lombak kapağının çizilebilmesi bile zaman aldı, bizde grotesk olanın esprileştirilmesi yakın tarihlidir, son çeyrek asra  tekabül eder. Akbaba'da ya da Gırgır'da burun karıştıran birinin çizimine rastlayamazsınız, başka bir estetikle üretilirler. Meğer, eskiler Covid'e de Alzaymır'a da karşılarmış, muhalefet ederlermiş... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder