Çarşamba, Nisan 19, 2023

Gaslighting ve diğer bezdirici şeyler

Gaslighting, yılın sözcüğü diye duyurulmuştu,  süreci çok bilmiyorum, 2022'de çok aranmış ve merak edilmiş bir sözcük olduğu için seçilmiş, öyle anlaşılıyor, ben doksanlı yıllarda rastlamıştım, medya çalışmalarında "manipülasyon" çok geçerdi, ya da yeni keşfettiğim için dönüp dönüp vurgulanması bana ilginç geliyordu, o aralar öğrenmiştim "gaslighting"i... Olumsuz anlamda bir yönlendirme kastediliyor aslında, taraflardan biri, bir diğerini yalan söyleyerek, abartarak, kandırarak kötü hissettiriyor... 

İnsan tabii ki şunu merak ediyor, niye bu kadar ilgi çekti bu sözcük diye.... Şöyle bir bakındım, mobbing anlatırken gaslighting'ten söz ediliyor, emin değilim ama oralardan bir popülerlik kazandı gibi geldi bana. Çünkü, mobbing meselesi  çok konuşuluyor, öğrenilmek isteniyor. 

Ben çalışırken bu kadar ayrıntılı bir farkındalığım yoktu...Eziyet ediyor diyorduk, incesini bilmiyorduk. Üniversitede çalışmaya başladığımda, fakültenin dekanı, bana her gün kimi gazetelere bakmamı, istediği türden ilgili haberleri tespit ederek fotokopilerini çekmemi, çektiklerimi ayrı bir kağıda yapıştırarak kendisine takdim etmemi istedi, iki buçuk yıl her sabah saat on buçuğa kadar yetişmek üzere yaptım bu işi, benimle birlikte bir başka asistan daha yapıyordu bu işi ama o benim kadar şikayetçi değildi, hani çömezlik desen o da değil, bizden sonra başka asistanlar alındı, biz yapmaya devam ettik. İlk okuyanlar anlamayabilir, sonuçta iletişimle, medyayla, ekonomiyle ilgili haberleri topluyorum, o yıllarda gugıl filan yok, nihayetinde bir arşivdir, mutlaka birilerinin işine yarar diye düşünülebilir... Öyle değildi işte, Dekan, bulduğum, kestiğim, getirdiğim kağıtlara enikonu bakmadan bir  reklam broşürü gibi tutup kenara fırlatıyordu, birkaç kez gözümün önünde yırtıp çöpe attığını gördüm. Bana eziyet ettiğini gizlemeye dahi gerek duymuyordu. Arada haber kaçırırsam beni çağırır ve azarlardı, gecikirsem paylardı, sekretere arattırırdı... Günbegün artan, eziyet olduğunu bildiğim bir stres yaratıyordu üzerimde...

Senaristler üzerinde kurulan garip bir mobbing var, pek ilgisi yok ama ben matrak olsun diye love bombing diyorum buna, işe başlarken mutlaka çok teşvik edici, çok övücü şeyler söyleniyor. Bir süre sonra bu beğenilerin yerini revizyonlar, vasat ve yetersiz bulmalar başlıyor, yapımcı ve kanal talepleri karışıyor, reyting baskısı artıyor, özgüvenle işe başlayan senarist beğenilmeme korkusuyla mutsuzlaşıyor, aşama aşama "yazamaz" hale geliyor, gerçekten kişiliksizleşiyor. Aşk bitiyor, terk edilmeyi hakeden bir eski sevgili kalıyor geriye. İki yıl kadar önce, pek çok senaristle görüşmeler yapmıştım, yaşadıkları mobbing ve istismarı anlatırken gözleri dolanlar, elleri titreyenler vardı. 

Bu sözcük niye popüler oldu derken laf uzamasın, çünkü söylenecek çok şey var... İnsan, insanın kurdudur diyelim, çekilelim.

1 yorum:

  1. maalesef her sektörde var, hatta evde bile:( Bence bu gibi şeylerin asıl nedeni hasetlik duygumuz.

    YanıtlaSil