Cuma, Haziran 24, 2022

Şaheserler Antolojisi

Vasfi Mahir'in (Kocatürk) hazırladığı Şaheserler Antolojisi (1934) kitabının içindekiler sayfası. Dönemin bir tercihi olarak yazarlar orijinal dillerinde yazıldığı gibi değil okunduğu biçimde paylaşılmışlar. Bayron (Byron), Bodler (Baudelaire), Çekof, Danonçiyo (D'Annunzio), Dode (Daudet), Dostoyefski, Farer (Claude Farrére), Flober (Flaubert) gibi... 

Çocukluğuma denk gelen zamanlarda, yetmişli yıllarda hakim bir kullanım olmasa da bu tercih halen yaşıyordu, dil öğrendikçe bunu saçma bulsam da Niçe yazmak, Ruso veya Mopasan demek hoşuma giderdi. Doğruydu veya değildi, bu tercih, farklı kültürlerle (dış dünyayla), daha çok da Batı Avrupa literatürüyle karşılaştıkça tavsadı, arkaik kaldı, şimdi o metinlere veya yukarıdaki listede geçen isimlere fıkra gibi aa diyerek kıkırdayarak bakıyoruz.

Benim ilgimi çeken, bu kitabın okullar için hazırlanmış seçme okuma metinlerinden oluşması...El hak, güzel metinler seçilmiş, gel gör ki, okulların bağnazlığı o metinlerin ışıltısını somurur, öldürür gibi geliyor bana.. Bodler'in "Fakirlerin Gözleri" ders olarak okutulursa üstüne bir de fatiha okumak lazım sanki...abartıyor muyum acaba?

Sahiden emin olamıyorum, çok ama çok kötü öğretmenlerle karşılaştım, Sait Faik galiba diyorum onlar yüzünden bana nasıl sası gelirdi anlatamam... 

Veya Mark Twain "derslerin [okulun] eğitimime engel olmasına izin vermedim" gibi bir şey dermiş ya, o hesap, insan kendine başka yollar arıyor ve buluyor...

Derslerde bunlardan söz etmeli ama o güzelleri müfredata dahil etmemeli sanki... onları ahlakçı ve hımhım eden pedagoglara çevirmemeli...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder